Çok Bulutlu

22°C
Konya

Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli otomobili tanıttı ve ilk siparişi verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli otomobili tanıttı ve ilk siparişi verdi
Kayıt Tarihi: 27.12.2019 14:07 - Son Güncelleme: 17.04.2024 01:41
YAZI
A

Türkiye’nin yerli otomobili bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı törende tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi törende, "Bugün ülkemiz için tarihi bir güne, Türkiye'nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine hep birlikte şahitlik ediyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Recep Tayyip Erdoğan olarak şahsım adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin büyük merakla beklediği yerli otomobili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tanıttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze'de "Bilişim Vadisi"nin resmi açılış töreninde konuşarak, "Recep Tayyip Erdoğan olarak şahsım adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum." ifadelerini kullandı.
Ve tarihi an geldi... İşte Türkiye'nin yerli otomobili...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
"HEP BİRLİKTE ŞAHİTLİK EDİYORUZ"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:
 
Bugün ülkemiz için tarihi bir güne, Türkiye’nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine hep birlikte şahitlik edeceğiz.
 
Biliyorsunuz yıllardır Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini, bizim montajcılıktan çok daha iyisine layık olduğumuzu dile getiriyorum. Ülkemizi, 350 bini bile bulmayan otomotiv üretim potansiyelinden 1,5 milyonun üzerinde bir üretim seviyesine çıkardık. Bu sektördeki ihracatımız 32 milyar dolara ulaştı.  Ama maalesef, kendi otomobilimizi üretme çabalarımızda uzun süre netice alamadık. Bu konuda birçok adım attık, girişimde bulunduk. Bizim hayalimiz; tüm hakları ülkemize ait olan, tasarımcılarımızın ve mühendislerimizin emekleriyle yoğrulan, milli teknolojilerle üretilen, dünyaya adımızı duyuracak bir otomobile sahip olmaktı. Bunun için bir babayiğit arıyorduk. Nihayetinde, milletimizin bu hayaline gönül veren, elini taşın altına koyan babayiğitler ortaya çıktı ve Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nu kurdu.
 
 
Sadece işine odaklanmış, profesyonel bir ekip kurup çalışmalarını bugünlere getirdiler. Bu iş için 100’ün üzerinde Türk mühendis gecesini gündüzüne kattı, evinden, çoluğundan çocuğundan ayrı kalma pahasına çalıştı, çabaladı. Bunların bir kısmı da, yurt dışındaki prestijli işlerini bırakıp, sırf bu projede yer almak için büyük bir heyecanla vatanlarına dönen arkadaşlarımızdan oluşuyor.
 
Sessiz ama derinden gidildi. İşte bugün ön gösterim araçlarını, tam da 2 sene önce söz verdiğimiz gibi, ilk kez sizlerle paylaşıyoruz. Tabii içinde bulunduğumuz bu mekânı da özellikle seçtik. Burası Türkiye’nin Bilişim Vadisi. Burası Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek teknoloji üssü. Aslında biz bu tarihi günde iki mega projeyi aynı anda hayata geçiriyoruz. Hem Bilişim Vadimizin resmi açılışını gerçekleştiriyor, hem de otomobilimizin ön gösterim araçlarını sizlerle paylaşıyoruz. Bu vesileyle Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun tüm üyelerine, projede emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
 
 
"6 YILDIR BU HAYALİN PEŞİNDE KOŞTUK"
 
Türkiye’nin yerli ve milli otomobil arayışı yeni değildir. Yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk. İlk yerli otomobil denemesi olan Devrim’in hikâyesi, aynı zamanda bize hayallerimizin nasıl kâbusa dönüştürüldüğünün de örneğidir.  Daha önce uçak yapan, motor geliştiren, silah üreten müteşebbislerimizin başına ne gelmişse, Devrim otomobilinin başına da aynısı gelmiştir.  Kimin adına çalıştığı, kimin sesi olduğu, kimin çıkarını koruduğu artık gün gibi aşikâr olan birileri çıkıp, diğer projeler gibi, bunu da hem psikolojik, hem de fiili olarak sabote etmiştir.  Kayseri’deki uçak fabrikasına sipariş verilmesine, dışarıdan alınan siparişlerin de ihraç edilmesine engel olan zihniyet, bugün de yine faaliyette. Zor şartlarda kurduğu silah fabrikasında hayranlıkla takip edilen üretimler yapan kişiyi, fabrikasıyla beraber havaya uçuranların amacının ne olduğunu zaman içinde hep birlikte gördük. Türkiye’nin kendi motorunu üretmesi için canlarını dişlerine takarak çalışanların emeklerini zayi edenler, aynı kafayla bugün de bizim karşımıza dikiliyor. Devrim otomobili için harekete geçildiğinde, "Türkler otomobil üretemez" diye bir kampanya başlatılıyor. İşin ilginç yanı, dönemin Sanayi Bakanının da bu kampanyaya katılmış olmasıdır. Yerli otomobilin hem teknolojik olarak üretilemeyeceğini, hem de yeterli pazarı olmadığını söyleyenler, birkaç yıl sonra Batılı firmaların ülkemizde kurdukları otomobil fabrikalarını alkışlayarak karşılamışlardır. Halbuki, tam da otomobil piyasasının canlanmaya başladığı bir dönemde bu teşebbüs başarıyla hayata geçirilebilseydi, bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu.
 
"KAYBETTİĞİMİZ 65 YILIN HESABINI SORMAYI MİLLETİMİZE BIRAKIYORUZ"
 
Daha önceki uçak, silah, motor projelerinin sürdürülmesi halinde de bugün bambaşka bir yerde bulunacaktık. Gümüş Motor teşebbüsünden 65 yıl sonra hala motorumuzu kendimiz üretemiyor olmanın sancılarını çekiyoruz.  Bu vesileyle, ülkemizin ilk motor fabrikası teşebbüsünü başlatan, sanayileşme fikrinin yılmaz savunucusu Necmettin Erbakan hocamızı da rahmetle, minnetle yad ediyorum.  İnşallah farklı kurumlarımız nezdinde başlattığımız projelerimiz sonuçlandığında, birkaç yıl içinde her türlü ihtiyacımızı karşılayacak şekilde, motor meselesini de kökten çözmüş olacağız. Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını sormayı da milletimize bırakıyoruz.
 
"ÖNÜNÜ KESEMEYECEKLER"
 
Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını, projeyi boğma kampanyasına çevirenler, emin olun, Türkiye’nin Otomobili için de aynı şeyi yapmaya çalışacaklardır. Ama bu kez izin vermeyeceğiz. Devrim otomobilinin önünü kesmeyi başardılar, ama şimdi yaptığımız “devrin otomobilinin” önünü, inşallah kesemeyecekler.
 
Bugünkü noktaya gelebilmek için 17 yıldır ter döküyor, emek veriyor, mücadele ediyoruz. Peki, 17 yılın sonunda ne oldu? Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolarlara kadar yükselterek, 4 kat artırdık. Her ne kadar son yıllarda dolar bazında bir miktar düşüş yaşanmışsa da, inşallah en kısa sürede trilyon dolar rakamını aşarak, hak ettiğimiz yere geleceğiz. İhracatımızı 36 milyar dolardan 170 milyar dolara yükselterek, 5 kat ileriye taşıdık. İstihdamda 9 milyona yakın bir artış sağladık. Bu vesileyle, dün 2 bin 325 lira olarak açıklanan 2020 yılı asgari ücret rakamının ülkemize, işverenlerimize, çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Enflasyonun 3 puan üzerinde yüzde 15 olarak yapılan bu artış sonunda asgari ücret, 2002’ye göre reel olarak yüzde 154 düzeyinde yükselmiş bulunuyor.
 
Ülkemize, ulaşım altyapısına yaptığımız yatırımlarla da çağ atlattık. Bunun en güzel örneklerinden biri hemen yanı başımızdaki, Türkiye’nin yüz akı projelerinden Osmangazi Köprüsüdür. Daha pek çok mega projeyle yolları, köprüleri, havalimanlarını vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.
 
Yaptığımız yatırımlarla güçlü bir bilim ve teknoloji iklimi tesis ettik. Bugün, 207 üniversitemiz, 1.572 Ar-Ge ve Tasarım merkezimiz, 85 Teknoloji Geliştirme Bölgemiz, bu altyapı etrafında çalışan 112 bin araştırmacımız var. Bilişim Vadimiz ile işte bu sisteme yeni ve çok güçlü bir aktörü daha dâhil ediyoruz. Böylece, dünyadaki başarılı örneklerden bir benzerini ülkemizde kurmuş oluyoruz. Burası Milli Teknoloji Hamlemizi ulusal ve uluslararası düzeyde temsil edecek bir yerdir. Bilişim Vadisi, 3 milyon metrekarenin üzerinde bir alanda kurulan yaklaşık 200 bin metrekare kapalı bölümüyle, ülkemizin en büyük teknoloji geliştirme bölgesidir.
 
Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları diğer alanlara da taşıma gayesiyle kurduğumuz bu vadiyle, yarının Türkiye’sini daha sağlam temellere oturtmayı hedefliyoruz. Ürettiğimiz yüksek teknolojili savunma sanayi ürünleri sayesinde, güçlü ve rakipsiz bir küresel oyuncu olma yönünde ilerliyoruz. Milli SİHA, milli İHA, milli helikopter, gemi, tüfek, eğitim uçağı, elektro-optik sistem, mühimmat gibi ürünler, Türk mühendisliğinin geldiği seviyeyi ve kabiliyetlerimizi göstermesi bakımından da son derece önemlidir. Şimdi artık sıra, bu ürünleri sivil teknolojilere uyarlayarak, daha geniş bir alana damga vurmaya gelmiştir. Bunun için tüm sektör temsilcilerimizin, üreticilerimizin, yatırımcılarımızın, tıpkı buradaki babayiğitlerimizin yaptığı gibi, ellerini taşın altına koyması gerekiyor.
 
Türkiye artık yeni teknolojilerin sadece pazarı değil, bunları geliştiren, üreten ve tüm dünyaya ihraç eden bir ülke haline gelecektir. Biz bu güce, iradeye, teknik bilgiye, insan gücüne sahibiz. Yeter ki kendimize güvenelim, yeter ki kendimize inanalım.
 
Bilişim Vadimiz, kabiliyetlerimizi bir araya getirip, önümüzdeki dönemin eğilimlerini bugünden yönlendirme doğrultusunda attığımız adımlardan biridir. Bu amaçla Marmaray’a, Bilişim Vadisi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi bağlantısı kuruyoruz. Böylece 20 milyonluk nüfusu yarının teknolojilerinin yeşereceği Bilişim Vadisi ile buluşturuyoruz. Bu ulaşım hattına “Mega Teknoloji Koridoru” diyebiliriz.
 
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü yanında kuracağımız yeni teknoloji geliştirme bölgesini de Bilişim Vadisi çatısı altına alıyoruz. İşte Osman Gazi Köprüsü burada. Artık İzmir’e iki buçuk saatte ulaşılabiliyor. Bu sayede, Kocaeli ile İzmir’i teknolojik açıdan buluşturuyoruz. Buralarda oluşacak bilgi birikimiyle uluslararası alanda rekabet edebilir bir teknoloji üssü oluşturmanın peşindeyiz. Türkiye’nin üretken gençleri tüm enerjilerini burada somut projelere dökecek. Bu teknoloji üssüyle, kritik teknolojilerin geliştirilmesinde ülkemize çağ atlatacağız.
 
Yeni teknolojilerin en önemli bileşeni yazılımlardır. Bunun için 170 bini aşan yazılımcı sayımızı hızla 500 binin üzerine çıkaracağız. Çocuklarımıza yazılım geliştirme yetkinliği kazandırmak için eğitim faaliyetlerini daha da artıracağız. Bilişim Vadimiz, açacağımız yeni nesil yazılım okullarından birine de ev sahipliği yapacak. Teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarımızla birlikte çalışıyoruz. Bilişim Vadisi, Açık Kaynak Platformunun da merkezi olacak.
 
FABRİKANIN YERİ BELLİ OLDU
 
İşte tüm bu avantajlarından dolayı Bilişim Vadisi, Türkiye’nin Otomobili projesine ev sahipliği yapıyor. Otomobilimizin fiziken üretileceği fabrika ise bu endüstrinin kalbinin attığı Bursa olacaktır. Gemlik'te silahlı kuvvetlerimize ait olan büyükçe bir yerimiz var. Yaklaşık 4 milyon metrekarelik bu alanın 1 milyon metrekarelik alanını buraya tahsis edeceğiz, suratle fabrikamızın yapımına başlayacağız. 
 
Fikri ve sinai hakları tamamen bize ait olan bu araçla birlikte, dünya rekabetçi bir Türk markasıyla tanışmış olacak. Bu markaya ilişkin tüm stratejik kararları ülkemiz alıyor. Bizim fikirlerimiz, bizim mühendislerimiz tarafından hayata geçiriliyor. Atılan hiçbir adım için kimseden lisans almıyor, icazet almıyor, her türlü teknik özelliği kendimiz belirliyoruz. Bir başka ifadeyle, oyunun kurallarını artık biz koyuyoruz. Libya'da da biz koyuyoruz, Suriye'de de biz koyuyoruz. 
 
Dünya, otomotiv sanayii yeni bir yol ayrımındadır. Elektrikli, otonom ve ağ bağlantılı teknolojilerin liderliğinde yeni üretim modelleri ortaya çıkıyor. Şu an bu yarışta herkes eşit şartlarda. İhracatı 32 milyar doları bulan otomotiv sektörümüzü bu değişime adapte etmek zorundayız. Yapay zekâ her alanda olduğu gibi otomobillerde de giderek öne çıkıyor. Sanayimizi tüm unsurlarıyla bir sonraki çağa şimdiden hazırlamak istiyoruz. Türkiye’nin otomobili projesindeki teknoloji birikimimiz, diğer pek çok sektörün de önünü açacak, ateşleyicisi olacaktır. Bunun için hata yapma lüksümüz yoktur. Kuralları koyan biz olduktan sonra, bu çalışmada kimlerden destek aldığımızın, kimleri çalıştırdığımızın bir önemi kalmıyor. Bu konudaki kinayeler, ya cehaletin, ya husumetin, ya da özgüvensizliğin ürünüdür.
 
Türkiye’nin en güzide kurumlarından yetişmiş mühendisler, şu an yerli otomobilin matematik modellemeleri ve dayanıklılık testleri üzerinde çalışıyor. Sınıfının en geniş iç hacimli, en yüksek performanslı ve en uygun maliyetli aracını üreteceğiz. Aracımız sıfır emisyonla çalışarak, çevreyi hiç kirletmeyecek. Seri üretime geçtiğimizde Avrupa’nın, klasik olmayan, doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modelinin sahibi olacağız. Üretime geçtikten 3 yıl sonra, binek otomobillerde ülkemizde en yüksek yerlilikle üretilen tek marka, yine Türkiye’nin Otomobili olacak. 2022 yılında tüm Türkiye’de şarj altyapımız da hazır olacak. Tüm kurumlarımız bu altyapı için hazırlıklara şimdiden başladı. Dolayısıyla bu otomobil yerli ve millidir. Hiç kimse bu gerçeği perdelemeye çalışmamalıdır.
 
Hatırlarsanız, tüplü televizyonlardan panel televizyona geçilirken, eski oyuncuların önemli bir kısmı devre dışı kalmış, yeni oyuncular yükselişe geçmişti. Aynı şekilde tuşlu telefonlardan akıllı telefonlara geçilirken de benzer bir süreç yaşanmıştı. Biz Türkiye’nin Otomobilini elektrikli olarak üreterek, geçmişin veya bugünün değil, doğrudan geleceğin teknolojisine uzanıyoruz. Tasarımıyla, bataryasıyla, şarj istasyonlarıyla bu otomobil projesiyle ülkemizi, geleceğin dünyasına hazırlıyoruz. Dünyada bunu yapabilen pek az ülke vardır. Türkiye, daha en başından elektrikli otomobil alanına girerek, herkesten bir değil, birkaç adım birden öne geçiyor. Bu otomobili sadece kendi ihtiyaçlarımız için üretmiyoruz. Biz küresel bir marka peşindeyiz. Avrupa gibi yakın pazarlardan başlayarak, tüm dünyada bu otomobili yollarda gördüğümüz gün, hedefimize ulaşmış olacağız. Üretim ve ihracat stratejimizi buna göre belirliyoruz.
 
"İLK SİPARİŞİ ERDOĞAN VERDİ"
 
Milletimizin de bu araca sahip olmak için sabırsızlıkla beklediğini biliyoruz. Bu otomobilin ticari olarak satışa sunulacağı 2022 öncesinde, milletimizin projeye ve Milli Teknoloji Hamlesine olan desteğini göstermek üzere ön satış süreci başlatılabilir. Dünyada benzer projelerde kullanılan bu yöntemi, ülkemizde de hayata geçirebiliriz.  Milletimizin, ön satışta ortaya koyacağı taleple bu projeye sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Recep Tayyip Erdoğan olarak, şahsım adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum.
 
Bu proje için tüm cesaretini ve azmini ortaya koyan babayiğitlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Özel sektör koordinasyonunu yürüten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile kamu tarafındaki koordinasyonundan sorumlu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız büyük bir özenle çalışıyor. Kendilerine bu süreci başından beri büyük sorumlulukla yürüttükleri için milletim adına teşekkür ediyorum. Ülkemizin 60 yıllık hayalini gerçekleştiren kahramanlar sizler olacaksınız. Adınız tarihe geçecek. Gelecek nesiller sizin başarınızı konuşacaklar. Cumhurbaşkanlığı olarak ilk günden beri olduğu gibi, bundan sonra da hep yanınızda yer alacağız. Attığınız her adımı bizzat takip ediyorum. Rabbimin izniyle Türkiye, önümüzdeki dönemin yükselen değeri, attığı adımlar merakla takip edilen ülkesi olacaktır. Kendimize inandığımızda, kendimize güvendiğimizde aşamayacağımız hiçbir engel bulunmuyor. Bu duygularla girişim grubunda yer alan şirketlerimizi ve projede görev alan ekibi bir kez daha tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
 
"BİR BAŞARI HİKAYESİ YAZDIK"
 
Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
 
 
Özellikle savunma sanayinde bir başarı hikayesi yazdık. Bugün ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirme yolunda, ülkemizin en büyük teknoparkı Bilişim Vadisi'ni resmen açıyoruz. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubuna ev sahipliği yapan bu merkezdeki birçok girişim, kritik yerli ve milli teknolojilerin öncüsü olacak. Yıllarca bu millete "Yapamazsınız, başaramazsınız" diyenlere inat bugünlere geldik. 
 
 
"ÇOK ÖNEMLİ MİSYONLAR ÜSTLENDİK"
 
TOGG Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yerli otomobil projesi ile ilgili yaşanan süreci anlatarak, "TOBB olarak 1,5 milyon üyemizle ülkemizin gelişmesi için çok önemli misyonlar üstlendik. Ancak bugün bir başka gururluyum, farklı bir heyecan duyuyorum. Türkiye’nin yarım asırlık hayaline kavuşturacak yeni bir adım atıyoruz." dedi.
 
 
Hisarcıklıoğlu'nun açıklamlarından satır başları:
 
2017’de sayın Cumhurbaşkanımız bize bir çağrı yapmış ve bu işi bizim üstlenmemizi istemişti. Biz de yola çıktık. Babayiğitlerimizi bir araya getirdik. Rabbimize şükürler olsun verdiğimiz sözün arkasındayız. Bu vatanın evladı olarak gurur duyuyorum.
 
 
Gürcan bey biraz önce elektrikli otomobil ve yeni mobilite ekosisteminin ne kadar önemli olduğunu çok güzel bir sunumla anlattı. Otomotiv sektörü dünyada kabuk değiştiriyor. Bizim için de yeni bir fırsat penceresi. 1960’larda biz bu fırsatı kaçırmıştık. Devrim arabasına sahip çıkamamış ve Türkiye’nin otomobilini yapamamıştık. Ama bu sefer Allah’ın izniyle başaracağız. 2017 Mayıs’ında sayın Cumhurbaşkanımıza söz verdik. Dalga geçtiler. 2017 Kasım’da Ortak Girişim Grubumuzu kurduk, inanmadılar. 2018 Haziran’ında şirketimizi kurduk, güldüler. Ama bakın bugün buradayız. Türk özel sektörünün birikimi, işte birazdan Türkiye’nin otomobilini hep birlikte göreceğiz. Bu 82 milyonun gururu, Türkiye’nin otomobili.
 
Bu sadece Türkiye’de üretilmeyecek. Markası, patenti bizim olacak. Lisans almayacağız, lisans satacağız. Montaj yapmayacağız, montaj yaptıracağız Cumhurbaşkanımızın dediği gibi. Başkasının patenti için çalışmayacağız, kendi patentlerimiz için yabancı mühendislerimizi çalıştıracağız. 15 yılda en az 22 milyar lira yatırım yapılacak.
 
"BİZİ MÜJDESİZ BIRAKMADI, BU SABAH İMZALADI"
 
Türkiye’nin otomobili dört alanda devrim yapıyor. Bunlardan ilki, işbirliğimiz modeli. Bize hep “Türkler ortaklık kuramaz” dendi. Fakat farklı sektörlerden babayiğitleri aynı masaya topladık. Büyük olsun hepimizin olsun dedik. İkincisi, yıllardır Türkiye’de nitelikli çalışanlar, mühendisler yurt dışına gidiyor dediler. Dünyanın en başarılı Türk üreticilerinden Gürcan Karakaş’ı Almanya’dan aldık getirdik. Yanında da dünyanın dört bir yanından Türkü Almanı Amerikalısı Asyalısı yüzlerce beyni bilişim vadisinde toplamaya başladık. Yani beyin göçünü tersine çevirdik. Üçüncü olarak, ilk defa dünyayla teknolojiyle başa oynuyoruz. Şimdiyse biz elektrikli araba yapıyoruz. Bugün Amerika’da Çin’de Avrupa’da ne yapılıyorsa aynısını ve en önemlisi aynı zamanda yapıyoruz.
 
Eskiden devlet teşvik verirdi, yatırımcıyı beklerdi. Artık devlet hedef veriyor.  Böyle büyük bir projenin fikrini, vizyonunu ortaya koyan sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, sadece fikri ve vizyonu ortaya koymakla kalmadı, her aşamada bizi destekledi. Gece gündüz demeden ne zaman kapısını çalsak bize yardımcı oldu. Sağ olsun bizi müjdesiz bırakmadı. Bu yatırımın teşvik kararını da bu sabah imzalayarak çıkarttı. İkinci olarak bakanlarımıza ve kurumlarımıza teşekkür etmek istiyorum.
 
"TAM ZAMANI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
 
TOGG CEO'su Gürcan Karakaş, törende açıklamalarda bulundu. Karakaş, "Türkiye’nin özlemini gidermek amacıyla çıktığımız yolda hayallerimizi ileri taşımak üzere otomobilden daha fazlasını yapmak üzere söz verdik, önce kendimize sonra sizlere. Bugün sizlere geldiğimiz noktayı anlatmak, otomobilimizi tanıtmak ve otomobilden daha fazlasını ifade etmek istiyoruz." dedi.
 
 
Karakaş'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
 
Böyle bir faaliyete başlamanın tam zamanı olduğunu düşünüyoruz. Dünyada otomotiv ile ilgili  kurallar değişiyor. Otomobilimiz akıllı bir cihaza dönüşmekte, otomobil yeni bir yaşam alanı olarak kullanılabilmekte…
 
Artık nesnelerin internetiyle bağlantılı otomobiller, otomobilin kendisinin internetli olduğu bir dünyadan bahsediyoruz. Şehirlerimiz, evlerimiz, fabrikalarımız akıllandıkça otomobillerimiz bir yaşam alanına, her birinin iç içe girdiği bir alana dönüşüyoruz. Bu nedenle biz diyoruz ki, doğru zamanda yola çıktık. Bize soruldu geç kalmadınız mı? Artık eskiden olduğu gibi büyükler değil, çevik olan, yaratıcı olan, işbirlikçi olan ve kullanıcıyı faaliyetlerin merkezine koyan şirketler, organizasyonlar başarılı olabiliyor.
 
Bizim yola çıktığımızda iki hedefimizi olmazsa olmaz olarak belirledik. Birincisi fikri sinai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye’ye, Türkiyemize ait küresel bir marka olarak, bunu yaparken teknolojinin en güncelini yeni neslini kullanmak. Biraz önce de söylediğimiz gibi, doğuştan elektrikli bir otomobil geliştirmek. Nesnelerin internetiyle başından planlayarak akıllı bir cihaz olarak düşünmek ve küresel rekabet etmek.
 
İkinci hedefimiz, Türkiye’nin mobilite eko sisteminin çekirdeğini oluşturmak istiyoruz. Bir otomobilden fazlası derken tabi ki de biz bir otomobilden başlıyoruz. Ama başından itibaren biz bu otomobili 2025’ten sonrası akıllı cihazını düşünerek geliştiriyoruz. Elektrik elektronik mimarisini şimdiden tasarlıyoruz. Bu akıllı cihazımız, akıllı şehirlerle yeni çözümler üretebilen, veritabanlı hizmetlerde iş imkanları sağlayan ve akıllı şarj imkanlarıyla da daha fazla iş imkanları sunabilecek bir sistemden bahsediyoruz.
 
‘NASIL YAPACAKSINIZ, BAŞARACAKSINIZ’ DİYE SORDUKLARINDA…
 
Daha sonra sordukları sorulardan birisi de “nasıl yapacaksınız, başaracaksınız” Biz bu projeye başlamazdan önce 18 şirketi inceledik, iyi yönleriyle kötü yönleriyle. Bu bağlamda 15 yıllık kapsamlı bir plan hazırladık. Hemen akabinde işinin ehli, işine adanmış; sadece dün akşama mahsus değildi, aylardır heyecandan uyuyamıyoruz. Her faaliyetimiz müşterimizi, kullanıcımızı, tüketicimizi ön planda tutuyoruz. Bizim rakiplerimiz startup girişimci olan rakipler. Peki tüm bunları yaparken ve küresel rekabetten bahsederken bizim dünyanın en iyileriyle çalışmaktan başka bir lüksümüz var mı? Yok.
 
"TÜRKİYE’NİN MOBİLİTE EKOSİSTEMİNİ KURACAĞIZ"
 
Dünyanın en iyilerini Türkiye’de bulduğumuzda, yoksa yurt dışından bularak beraber çalışıyoruz. Peki etrafımızda oluşturmaya çalıştığımız kimlerdir diye değinmek istiyorum. Biz aylardır Türkiye’deki yan sanayi ve tedarikçilerle beraber başlıyoruz. Peki otomobili yaptık, şarj altyapısı ne durumda? Bu konuda bakanlıklarımızla ortak çalışıyoruz. 2022 yılında şarj altyapı ünitelerinin çözüleceğine inanıyoruz.
 
Peki Bilişim Vadisi’ne neden geldik? Türkiye’deki otomotivin merkezine geldik. Fabrikamızı da çok yakınlara konumlandıracağız. Ve bilişim vadisinde, işbirlikçiler, girişimciler olarak altyapıyı bulduğumuz için de Türkiye’nin mobilite ekosistemini kuracağız.
 
Bizim farkımız ne olacak? Her şeyden önce biz ortaklık yapımızla bir ekosistem kurduk. Sıfır emisyon araçlar için sıfırdan başladık. Fikri mülkiyeti yüzde 100 bizim olan bir otomobilden bahsediyoruz. 15 sene içinde 5 modelimiz olacak.
 
Marka isimlendirmesini önümüzdeki senelerde yapacağız.
 
Ürünümüze baktığımızda 200 beygir ve 400 beygir iki alternatif olacak. 500 km menzil ve hızlı şarj ile 30 dakikanın altında şarj imkanı sağlıyoruz. Akıllı bağlantı, internet üzerinden güncelleme; otomobilimizde standart olarak sunulacak. Otonom seviyesine hazır bir teknolojiyle yola çıkıyoruz. En çok önemsediğimiz konulardan birisi sürüş güvenliği. Her türlü ön görüleri düşünerek ve ürün geliştirme sürecini kısaltacak şekilde ilerliyoruz.
 
Aracın holografik asistanı var.
 
Peki teknoloji odağımızda ne var? Bir, özgün teknoloji var. Bataryasını sıfırdan geliştirdiğimiz, hiçbir yerden almadığımız, tamamıyla bizim ihtiyaçlarımıza uygun bir teknoloji. Yetkinlik; ülkemizde savunma sanayiinde mükemmel mühendislerimiz var. Otomobilimizin modellemesiyle bir sürü simülasyonu hızlı şekilde yapabiliyoruz. Dönüşüm; teknolojiyle birlikte ilerleyerek evinizdeki aletle
 
ERDOĞAN DEVRİM OTOMOBİLİNİN SÜRÜCÜ KOLTUĞUNA OTURDU
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli otomobilin tanıtınımı yapmak üzere Gebze'deki Bilişim Vadisi'ne ulaştı.
 
 
Tanıtımın yapılacağı salona giren Erdoğan, 29 Ekim 1961 yılında üretilen 'Devrim' arabasının sürücü koltuğuna oturdu.
 
 
BAKAN VARANK: PİYASAYA GİRMİŞ OLACAĞIZ
 
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, CNN Türk'te yerli otomobille ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün önemli müjdelerinin olacağını belirten Bakan Varank, "Gerçekten içeride görsel bir şov izleyecek vatandaşlarımız. Geleneksel olarak otomotiv üreten firmaların da hiç beklemediği hızla gerçekleşiyor. Endüstri hızla dönüşüyor. Biz de doğru zamanda bu fırsat penceresini yakalamış şekilde kendi tasarlamış olduğumuz sıfır otomobille piyasaya girmiş olacağız" dedi.
 
 
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
 
Sınıfının en iyi özelliklerine sahip bir araç olacak. Bizim tasarımcılarımız Türkiye’den motifler, bizim milletimizin önem vereceği motiflerle aracımızı tasarladılar.
 
Otomotivi satmanız için bir takım şartları, özellikleri olması lazım. Türk milletinin nelere önem verdiğini dikkate alarak mühendislerimiz ve tasarımcılarımız Türkiye’nin hoşuna gidecek şekilde dizayn ediyorlar.
 
Bu program bizim için çok önemli bir program. Aracı bir kez değil aslında 4-5 sefer Osmangazi Köprüsü’nden geçirdik. Ben içine bindim ama kullanmadım.
 
 
Elektrikli bir araç, dünyanın trendlerini yakalamış bir araç. Şu an elektrikli ve bağlantılı araçlar şu an otomobil satışlarının yüzde 1’ini oluştururken 2030’da yüzde 40’lara gelmesi bekleniyor.
 
 
Otonom özellikleri olacak, akıllı bir araç olacak. Bu bir sadece araç tasarımı değil. Bir mobiliteden bahsediyoruz. Akıllı araçlarla birlikte hem yollarla, hem insanlarla bağlantılı yaşam alanı haline gelen araçlardan bahsediyoruz.
 
 
Biz burada dünyayla rekabet edecek bir otomotivi üretmek istiyoruz. Dünyaya satamadıktan sonra Türkiye pazarıyla bir yere varmak mümkün değil. Piyasaya çıktığında C sınıfı bir SUV, sıfırdan elektrikli tasarlanmış yeni bir araç olacağı için bu manada da dünyada rekabetçi olması çok muhtemel.
 
 
YERLİ OTOMOBİLİN İSMİ VE FİYATI NE OLACAK?
 
İçerideki sunumu bozmayalım. Şirketin CEO’su sunum yapacak, kamuoyuyla paylaşacak.
 
YERLİ OTOMOBİLDE YENİ DETAYLAR
 
Hürriyet'ten Selim Öztürk ve Burak Taşçı'nın haberine göre, Gebze'deki davete 3 bin kişi katılıyor. Etkinlik alanında yerli otomobilin şasesi ilgi çekiyor.  Yerli otomobil, 30 dakikanın altında hızlı şarj ile %80 doluluğa ulaşacak.
 
 
Li-ion pil hücreleriyle 300+ ve 500+ kilometre menzile sahip olacak.
 
 
Yerli otomobil merkeze sürekli bağlı olacak ve güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alabilecek.
 
 
Arıza durumunda araç servis ekibi uzaktan müdahale edebilecek.
 
 
TANITIMDA DEVRİM DE YER ALACAK
 
Türkiye'nin, 29 Ekim 1961 yılında "Devrim" arabasıyla başardığı "yerli otomobil üretme" hedefinin üzerinden 58 yıl geçti. Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak otomobil tipinin geliştirilmesi amacıyla tasarlanan ilk yerli Türk otomobili "Devrim"den 4 adet üretilmişti. Devrim aracının Eskişehir'den Bilişim Vaadi'sine getirildiği ve yerli otomobilin tanıtımında yer alacağı öğrenildi.
 
 
OTOMOBİLİN İSMİ NE OLACAK?
 
YERLİ otomobil tanıtımı öncesinde en çok tartışılan konuların başında ise yerli otomobilin isminin ne olacağı geliyor. Bu konuda herhangi bir resmi açıklama yapılmış olmasa da isminin bugün yapılacak törende açıklanabileceği ifade ediliyor. Ancak sosyal medya kullanıcıları şimdiden yerli otomobilin isminin ne olacağı konusunda tartışmaya başladı. Dün TOGG’un twitter hesabında saat 14.53’te yerli otomobilden bir fotoğraf paylaşılmasıyla, otomobilin isminin ‘Fatih’ olabileceği ifade edildi. Otomobilde bulunan ‘lale’ figüründen yola çıkanlar ise isminin ‘İstanbul’ olabileceğini ileri sürdü. Sosyal medyada gündeme gelen diğer isimler arasında ise ‘Ottoman’, ‘Wolf’ (kurt), ‘Atak’ ve ‘Türker’ yer adı.
 
İŞTE YERLİ OTOMOBİLİN LOGOSU
 
Yerli otomobilin son görüntülerinde, aracın logosu net bir şekilde görülüyor. 14.53'te yapılan iç mekan paylaşımında üzeri kapatalı bir şekilde paylaşılan logo, son yayınlanan test sürüş videosunda ise açık bir şekilde paylaşıldı. Buna göre, otomobilin logosunun TOGG'un iç içe geçmiş 'T' ve 'G' harflerinden oluştuğu fark ediliyor.
 
 
YERLİ OTOMOBİLLE İLGİLİ DETAYLAR
 
Elektrikli otomobilin üretimi 5 modelde yılda 175 bin adet olacak. Proje bazlı devlet desteği verilecek yatırım için Gümrük Vergisi muafiyeti, KDV istisnası, yüzde 100 vergi indirimi, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıllık sigorta primi işveren hissesi desteği, 10 yıllık Gelir Vergisi stopajı desteği, azami 360 milyon liralık nitelikli personel desteği, faiz ve kar payı desteği ile yatırım yeri tahsisi ve alım garantisi sağlanacak.
 
Faiz ve kar payı desteği gerçekleşen sabit yatırım tutarının yüzde 13'ünü ve ödenen faiz veya kar payının yüzde 80'ini geçmemek kaydıyla, her bir kredinin kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl olacak.
 
VERGİ İNDİRİMİ
 
Yatırıma katkı tutarı 31 Aralık 2032 tarihine kadar azami 960 bin adet araç için kullanılmak üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nu kapsamında hak edilen yatırıma katkı tutarının yüzde 56,5'ini geçemeyecek.
 
Yatırıma katkı tutarı, bu yatırım kapsamında üretilen araçların ilk iktisabı dolayısıyla ödenen özel tüketim vergisinin, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla bu mükelleflere tamamen, nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle kullandırılabilecek.
 
NİTELİKLİ PERSONEL DESTEĞİ
 
Nitelikli personel desteği, her bir nitelikli personel için asgari ücretin aylık brüt tutarının 20 katını geçmemek üzere 5 yıl süreyle uygulanacak.
 
 
FAİZ DESTEĞİ
 
Bir veya birden fazla aracı kurumdan 31 Aralık 2027 tarihine kadar kullanılacak yatırım kredileri için ödenen faiz veya kar payının yüzde 80'i, gerçekleşen sabit yatırım tutarının yüzde 13'ünü aşmamak kaydıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca karşılanacak.
 
Faiz veya kar payı desteği, ödeme planının bakanlığa gönderildiği tarihten itibaren yapılacak kredi geri ödemeleri için uygulanacak.
 
Yurt dışında yerleşik aracı kurumlardan kullanılacak en az bir yıl vadeli yatırım kredileri veya yatırım finansmanı için yeminli mali müşavir raporu veya krediye aracılık eden yurt içindeki bankanın bildirimleri çerçevesinde faiz veya kar payı desteği sağlanacak.
 <
ETİKETLER:

YORUM YAP

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nöbetçi Eczane

Benzer Haberler

Kategorideki Diğer Haberler