Serap Arı: Konya’nın Gizli Rotaları

Konya denildiğinde çoğu insanın aklına ilk olarak Mevlânâ, semâ törenleri, etli ekmek ve geniş bozkırlar canlanır. Ancak bu kadim şehir, bünyesinde çok daha fazlasını barındırır. Selçuklu’nun başkenti olarak tarihe yön veren Konya, yalnızca kültürel ve dini mirasıyla değil, doğa harikaları ve keşfedilmemiş rotalarıyla da dikkat çekmektedir. Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin çoğu Mevlânâ Müzesi’nde ruhani bir yolculuğa çıkarken, şehrin çevresinde saklı duran antik kentler, mağaralar, obruklar ve şelaleler çoğu kez göz ardı edilmektedir.

Kobi Konya Dergisi’nin bu sayısında, Konya’nın çok az bilinen ancak keşfedenleri büyüleyen gizli rotalarından bahsedeceğiz.

Anadolu’nun Kapadokyası; Kilistra Antik Kenti

Konya merkeze yaklaşık 55 kilometre uzaklıktaki Gökyurt köyünde yer alan Kilistra Antik Kenti, çoğu kişi tarafından bilinmeyen ama görenleri büyüleyen tarihi bir mirastır. Roma ve Bizans döneminde önemli bir yerleşim olan bu antik kent, Kapadokya’daki kaya oyma yaşam alanlarına benzer yapısıyla dikkat çekmektedir. Kayalara oyulmuş şapeller, kiliseler ve yaşam alanları Kilistra da hala dimdik ayaktadır. Aziz Paulus’un Hristiyanlığı yaymak için bu bölgeye geldiğine dair rivayetler, Kilistra’nın tarihî önemini arttırmaktadır. Sessizliği, dokunulmamış doğası ve mistik havasıyla burası Konya’nın en özel rotalarından birisidir.

Saklı Cennet; Yerköprü Şelalesi

Toros Dağları’nın eteklerinde gizlenmiş olan Yerköprü Şelalesi Hadim ilçesinde bulunmaktadır. Göksu Nehri’nin kayaların arasından fışkırarak oluşturduğu bu şelale, doğanın gücünü en canlı şekilde hissettirmektedir. Yerköprü’ nün çevresinde yürüyüş yaparken mağaralardan süzülen sular, yemyeşil bitki örtüsü ve gökkuşağına ev sahipliği yapan su damlacıkları insanı adeta büyülemektedir. Konya’nın çorak bozkır imajını kıran bu yer, doğaseverler için saklı bir vahadır.

Dünyanın Nazar Boncuğu; Meke Krater Gölü

Meke Krater Gölü volkanik patlamalar sonucu Karapınar ilçesinde oluşmuş krater gölüdür. Göle kuşbakışı bakıldığında nazar boncuğunu oluşturan bir görüntü görülmektedir. Ancak zaman içinde kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalan göl, turistik açıdan geri planda durmaktadır. Yine de gün doğumu ve gün batımında gölün etrafında yürümek, insanlara farklı deneyimler sunmaktadır.

Tınaztepe Mağarası: Yeraltı Dünyasının Gizli Hazinesi; Tınaztepe Mağarası

Konya’nın Seydişehir ilçesi sınırlarında yer alan Tınaztepe Mağarası, Türkiye’nin en uzun dünyanın da 3. uzun mağaralarından biridir. Yaklaşık 22 kilometrelik uzunluğa sahip mağaranın 1,5 kilometresi ziyarete açıktır. Suların kayaların arasından süzülmesiyle oluşmuş devasa sarkıt ve dikitler, mağaraya mistik bir hava katmakta gelen ziyaretçilere görsel şölen sunmaktadır. Mağaraya adım attığınızda zamanın yavaşladığını hissedecek serin havasıyla farklı bir dünyaya geçiş yapmış olacaksınız. Henüz yeterince tanıtılmamış olan Tınaztepe Konya’nın gizli rotalarından biridir.

Gizli Su Krallığı;İncesu Mağarası

Beyşehir ilçesinde bulunan İncesu Mağarası, Konya’nın saklı kalmış bir diğer yeraltı harikasıdır. Yaklaşık 1350 metre uzunluğundaki bu mağara, içinden geçen dereyle bambaşka bir atmosfere sahiptir. Su sesleri ve damlataş oluşumları arasında ilerlerken mağaranın doğal güzelliği insanları büyüler. Mağara turizmi açısından büyük potansiyel taşıyan İncesu, henüz çok az kişinin bildiği bir rotalardandır. Doğayla iç içe olmak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Doğanın Derinliğine Yolculuk ; Kızılören Obruğu

Konya Türkiye’nin Obruk Platosu olarak bilinmektedir. Devasa çöküntü alanlarından biri olan obrukların en dikkat çekici olanlarından birisi de Kızılören de bulunan Kızılören obruğudur. Derinliği yaklaşık 145 metre civarında olan obruk, göl halini alarak ve içinde nadir su kuşlarına ev sahipliği yapmaktadır. UNESCO Dünya Mirası geçici listesine alınan bu doğal oluşum, aslında dünyanın en ilginç jeolojik yapılarından biri sayılmaktadır. Ancak reklam ve tanıtım eksikliğinden dolayı insanlar tarafından çok fazla bilinmemektedir. Obruk kenarında durup derinliklere bakmak, insana evrenin büyüklüğünü hissettiren bir deneyim sunmaktadır.

Bozkırın Sır Kapısı; Zengibar Kalesi

Konya’nın en gizemli tarihi yapılarından biri olan Zengibar Kalesi Bozkır ilçesinde yer almaktadır. Helenistik döneme kadar uzanan geçmişiyle kale, 1700 metre yüksekliğinde bir tepeye kurulmuştur. Ulaşması zor olsa da zirveden görünen manzara insanlara tüm yorgunluğu unutturmaktadır. Sessizliği, ıssızlığı ve hâlâ keşfedilmeyi bekleyen kalıntılarıyla Zengibar Kalesi, tarihe meraklı gezginler için eşsiz bir rotadır.

Hitit Mirası ; İvriz Kaya Anıtı

Ereğli ilçesinde yer alan İvriz Kaya Anıtı, Hitit dönemine ait anıtsal bir kabartmadır. Yaklaşık 3000 yıllık bu eser, Anadolu’nun en iyi korunmuş kaya kabartmalarından biridir. Kral Warpalawas ve bereket tanrısı Tarhunzas’ın tasvir edildiği anıt, Hititlerin tarım ve su kültürünü yansıtır. Çevresinden çıkan kaynak suları hâlâ yöre halkı tarafından kullanılmaktadır. Bu tarihi hazine, dünya çapında arkeologların ilgisini çekmesine rağmen geniş kitlelerce hâlâ pek bilinmemektedir.

Konya, çoğu insanın aklında yalnızca Mevlânâ ile anılsa da, aslında çok daha derin ve zengin bir hazineye sahiptir. Bu yazıda yer verdiğimiz 8 gizli rota, Konya’nın bilinmeyen güzelliklerini ortaya çıkartmaktadır. Kilistra’nın mistik atmosferinden Meke Gölü’nün büyüleyici manzarasına, Yerköprü Şelalesi’nin serinliğinden, Zengibar Kalesinin kültürel zenginliğine kadar her biri farklı dünyaya açılan kapıları keşfedebilirsiniz.

Turizmde çeşitlilik ve sürdürülebilirlik arayışının öne çıktığı günümüzde, Konya’nın bu gizli rotaları keşfedildikçe hem kentin turizm potansiyeli artacak hem de ziyaretçiler unutulmaz deneyimler yaşayacaktır.

 Belki de asıl yolculuk, bilinenin ötesine geçip bu saklı hazineleri görmekle başlar.

SERAP ARI - KOBİ KONYA DERGİSİ