O bölgedeki insanlara, ‘Dönerek akan suyun halkı’ deniliyor: Nedenini duyunca şaşıracaksınız!

Vadinin oluşumu, binlerce yıl önce Hasan Dağı’nın patlaması sonucu ortaya çıkan volkanik tabakanın, zamanla doğa olayları ve Melendiz Çayı’nın aşındırıcı gücüyle şekillenmesiyle başladı. Kimi yerlerde yüksekliği 120 metreyi aşan bu kanyon, Ihlara Kasabası’ndan başlayarak Belisırma ve Yaprakhisar köyleri üzerinden Selime’ye kadar uzanıyor. Kanyon boyunca kıvrıla kıvrıla akan Melendiz Çayı nedeniyle bu bölgenin ilk sakinlerine “Peristremma” yani “dönerek akan suyun halkı” denilmiş.

DİNÎ HAYATIN KALBİNDE

yüzyıldan itibaren bölge, Hıristiyanlık açısından büyük önem kazandı. Kayseri doğumlu Basilius gibi dinî önderler, burada manastır yaşamını şekillendiren kurallar koydu. Yine bu dönemde Aziz Nazianzoslu Gregorius, Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesini farklı bir yorumla ele alarak yeni bir mezhebin temellerini attı.

105 KİLİSEDEN 14’Ü ZİYARETE AÇIK

Vadinin Belisırma, Ihlara ve Gelveri (bugünkü adıyla Güzelyurt) bölgelerini kapsayan kesiminde, 382 basamaklı merdivenle inilen taban boyunca birçok kilise ve yaşam alanı bulunuyor. Bölgenin yumuşak tüf yapısı sayesinde kayalara oyularak yapılan bu yapılar, freskleriyle dikkat çekiyor. Toplamda 105 kilise tespit edilmiş olsa da, günümüzde yalnızca 14’ü ziyarete açık. Bunlar arasında Ağaçaltı, Sümbüllü, Yılanlı, Kokar, Prenliseki, Eğritaş, Direkli, Saint Georgeus, Karagedik, Ala, Bezirhane, Bahattin Samanlığı ve Batkın Kiliseleri yer alıyor.

Ihlara’ya yakın kiliselerde Doğu etkileri, Belisırma çevresindekilerde ise Bizans tarzı freskler dikkat çekiyor. Ihlara Vadisi, bu yönüyle hem doğa tutkunları hem de tarih meraklıları için eşsiz bir durak olmaya devam ediyor.