
Konyalıların sevgilisi uçan derviş olarak bilinen şahsiyetin sırrı halen çözülemedi!

Asıl adı Mevlâna Muhammed olan Şems, 1185-86 yıllarında Tebriz’de dünyaya geldi. Azerbaycan Türklerinden olan Şems, Melik Dâd Oğlu Ali’nin oğludur. "Dinin Güneşi" anlamına gelen Şemseddin lakabıyla anıldı. Bazı kaynaklarda onun Horasanlı olduğu da iddia edilmiştir.
Doğum tarihi kesin olmamakla birlikte, 1245’te Konya’ya geldiğinde altmışlı yaşlarda olduğu kabul edilirse, doğumu 1185-86 yıllarına tekabül eder.
“UÇAN ŞEMSEDDİN”: GEZGİN DERVİŞİN YOLCULUĞU
Şems, küçük yaşlardan itibaren dinî ilimlere ilgi göstermiş ve gençliğinde Tebrizli Ebubekir Sellafa’nın müridi olmuştur. Duyduğu her büyük şeyhten feyz almak amacıyla birçok diyara seyahat etmiş, bu yönüyle ona “Uçan Şemseddin” lakabı verilmiştir. Tebriz’deki arifler ise ona “Kâmil-i Tebrizî” demiştir. Şems daha sonra Necmüddin Kübra’nın halifelerinden Centli Baba Kemal’e bağlanarak tasavvuf yolunda derinleşmiştir.
Kimi zaman tacir kılığında dolaşan Şems, Konya’ya varmadan önce Erzurum’da mektep hocalığı yapmıştır.
MEVLÂNA’YLA KARŞILAŞMA: İLÂHÎ AŞKIN DOĞUŞU
Rivayete göre Şems, manevî bir işaret üzerine Mevlâna’yı arayıp bulmuştur. O günden sonra Mevlâna’nın hayatında büyük bir dönüşüm başlamış, üç yıl süren bu birliktelik Mevlâna’nın ilâhî aşkı keşfetmesine vesile olmuştur.
Mevlâna’nın oğlu Sultan Veled, babasındaki bu değişimi şöyle anlatır:
“Şemseddin onu, kendi seçmiş bulunduğu semâ’a çağırdı. Semâ başlayınca, Allah’ın lûtfuyla, önceki hâline göre yüz kat daha ileri gittiğini gördü.”
ŞEMS SIRRI: ŞEHİT Mİ EDİLDİ, YOKSA KAYBOLDU MU?
Mevlâna’daki büyük değişimi kabullenemeyenler, Şems’in Konya’dan ayrılmasına neden oldular. 1247 yılında ortadan kaybolan Şems’in akıbeti hâlâ bilinmiyor: Şehit mi edildi, yoksa sessizce ayrılıp gitti mi?
Bugün Konya’da, Mevlevîlerce Mevlâna türbesinden önce ziyaret edilen Şems Makamı’nda bulunan sandukanın boş mu yoksa gerçek bir mezar mı olduğu da meçhul.
KALPLERDE YAŞAYAN SIR
Kesin olan tek şey, Şems’in hem Mevlâna’nın ruhani dönüşümünde hem de tasavvuf tarihinde silinmez bir iz bıraktığı. O, bedeniyle değilse bile, manevî mirasıyla kalplerde yaşamaya devam ediyor.
YORUM YAP


İBB'ye yolsuzluk soruşturmasında 3. dalga... Basın Yayın Daire Başkanı da gözaltına alındı

Konya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan barajda alarm

Köy kadınlarının zahmetli 'madımak' mesaisi

Yüksekova'da berivanların zorlu yayla yolculuğu başladı

Anadolu’nun Alpereni: Sarı Saltuk Kimdir?

Konya'da korkutan deprem! Çevre illerde de hissedildi

Kahramanmaraş'ta düzensiz göçmenleri taşıyan minibüs devrildi: 1 ölü, 22 yaralı
