Konyalı alim tüm zorluklara rağmen Şam’a ulaştı: Hikayesini çok az kişi biliyor!

Asıl adı Muhammed bin Mustafa bin İsa olan Memiş Efendi, 1198/1784 yılında dünyaya geldi. Annesi Hâlime Hanım olan Memiş Efendi, küçük yaşlardan itibaren ilim tahsiline başladı. İlk eğitimini Karacahisar köyünde, Hâdimî Hazretleri’nin talebelerinden ve akrabası olan İbrahim Efendi’den aldı. İbrahim Efendi’nin vefatının ardından eğitimine onun oğlu Mehmet Efendi ile devam etti.

İlim yolculuğunu genişletmek isteyen Memiş Efendi, Kayseri, İstanbul, Trakya, Antalya ve Hadim gibi dönemin önemli ilim merkezlerine gitti. Bu yolculuklar sonucunda zamanının sayılı âlimlerinden biri haline geldi. Ardından memleketi Bozkır’a dönerek Karacahisar köyüne yerleşti. Burada evlendi ve öğrenci yetiştirmeye başladı.

Memiş Efendi'nin hayatında dönüm noktalarından biri, Mevlâna Halid-i Bağdadî’nin halifesi olan Hasan Kudsi Efendi ile tanışması oldu. Bu tanışıklık, onu Seydişehir ve Konya’ya götürdü. Hasan Kudsi’den icazet alan Memiş Efendi, onun tavsiyesiyle köyüne dönerek tasavvufî eğitime ağırlık verdi.

Ancak içindeki manevî arayış dinmedi. Asıl tarikatın kurucusu Mevlâna Halid-i Bağdadî Hazretleri’ni görmek arzusu ağır bastı. Tüm zorluklara rağmen Şam’a ulaştı ve orada Halid-i Bağdadî’nin sohbetlerinde kırk gün boyunca bulundu. Bu ziyaret sonunda ondan da icazet aldı.

Şam’dan dönüşünün ardından tekrar Karacahisar’a yerleşen Memiş Efendi, hem ilmî hem tasavvufî açıdan talebe yetiştirmeye devam etti. Anadolu’nun birçok yerinden gelen talebeler onun ilminden ve irfanından istifade etti. "Kudsi" unvanıyla da anılan Memiş Efendi, Konya ve çevresinde bıraktığı izlerle hâlen saygıyla yad ediliyor.