Çok Bulutlu

13°C
Konya

NEFSİNİ TANIYAN RABBİNİ TANIR

Kayıt Tarihi: 08.05.2022 19:31 - Son Güncelleme: 24.03.2024 14:01
YAZI
A
İnsan nefis ve ruhtan mürekkeb bir varlıktır.Buda insanı diğer yaratılmışlardan ayıran özelliktir.Nefis yaratılışı itibarı ile kötülük yapmaya meyillidir.İnsan nefsini terbiye ederek kötülüklerden arındırıp, onu Allah’ın razı olacağı bir şekle getirirse, Eşref-i Mahlukat yaratılmışların en şereflisi olarak,en yüksek mertebeye  ulaşır.Yok eğer nefsini terbiye etmeden,nefsinin isteklerinin peşinde koşarsa, hayvanlardan bile daha aşağı Esfele Safilin aşağıların en aşağısı oluverir.
 
Genel anlamda Nefis insanın;şehveti,kötü huyları çirkin  vasıfları,şerrin kaynağı ve kötülüğün esası olan bir latife şeklinde tanımlanmaktadır. Herkes için nefsini tanımak mühim bir görevdir.Çünkü nefsini bilen Rabbini bilir.Yani bir kimse nefsin zilletini güçsüzlüğünü ve yok olacağını bilse,Rabbini izzet,kudret ve beka ile bilecektir.Nefsini tanımayan Rabbini fazla tanımaz.Onun için akıllı kimsenin nefsini tanıması için kolları sıvaması ve gevşeklik yapmaması gerekir.  Nefis insanın bineğidir.Bu dünya imtihanında başarılı olmak ve menzile varmak için bu bineğe ihtiyacımız vardır.Ancak nefsi arzu ve ihtiyaçlarını terketmek değil terbiye etmekle mükellefiz.Hedefe ulaşmak için ona iyi bakmamız lazımdır.Ama fazlaca şımartırsak,bu bizim için felaket olur.Nefsimizi kendimize hizmet ettirmeliyiz.Biz nefsimizin hizmetine girersek tehlike başlamış demektir.Onun için nefsin mertebelerini bilmemiz lazımdır.Nefis insanı günahlara sürükleyen casus gibidir.Nefsin bu casusluğundan korunmak için onu tanımak gerekir.İnsanın görevi nefsinin arzu ve isteklerini tamamen terketmek değil,nefsini terbiye etmek suretiyle Allahü Zülcelal’in yoluna çevirmektir.Bunu yapabilmek içinde onun sıfatlarını bilmek gerekir.Nefsin dört sıfatı vardır.1.Nefs-i  Emmare:Daima kötülüğü emreden hayırlarda ve ibadette gözü olmayan Nefis 2.Nefs-i Levvame:Gittiği yolun yanlışlığını anlayan,günah ve kusurlarının farkına varan nefsin makamıdır.3.Nefsi Mülhime:Nefsi mülhime makamı, nefsi ile yaptığı mücadeleden galip çıkan kimselerin ulaştığı bir olgunluk konağıdır.4.Nefs-i Mutmainne bu makam hakiki müminin makamı olup tam bir iman olgunluğuna ve teslimiyet huzuruna ulaşılan makamdır.Kuran-ı Kerimde  Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan!Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl.Cennetime gir!(Fecir 27-28-29-30)
 
 Cafer-i Sadık hazretlerine "Dualarımız neden kabul olmuyor?" diye sormuşlar, o mübarek de şöyle cevap vermiş: "Siz tanımadığınızdan bir şeyler istiyorsunuz da ondan. Rabbinizi tanısaydınız dualarınız kabul olunurdu!.." Ahirette en çok mesut olanlar, Allahü teâlâyı en çok sevenlerdir. Ahiret demek, Allahü teâlâya kavuşmak saadetine ermek demektir. Uzunca bir hasretten sonra ebediyyen sevgilisine kavuşmaktan daha büyük sevinç ne olabilir?
 
Herkes kendi varlığının hiç yok olmadan devam etmesini ister. Kendini ve Rabbini bilen, kendi varlığının elinde olmadığını bilir. Bunun Allahü teâlânın dilemesiyle var olduğunu da çok iyi bilir...
 
Varlıkların tamamı O'nun kudretiyle vardır. Hiç kimse kendi kendini yaratıp, hayatını devam ettiremez. O hâlde kişi, kendini yaratan, yaşatan ve çeşitli nimetler veren Rabbini sevmelidir. Sevmiyorsa, yaratılışını bilmediğinden ve cehâletindendir. Çünkü sevgi, marifetin yani tanımanın meyvesidir. Tanımadan sevgi olmaz. Sevgi tanımakla olur. Tanımak ne kadar çok ise, sevgi de o kadar çok olur. Rabbini bilen elbette O'nu sever. Kendini seven O'nu yaratanı sevmemesi düşünülemez.
Hadîs-i şerifte buyuruldu ki:
 
(Nefsini tanıyan, Rabbini tanır.)
 
Sonuç olarak  bizler vakit kaybetmeden,nefsimizi tanıma yoluna girmeliyiz.Rabbimizi tanımanın yolu nefsimizi tanımadan geçiyor.Nefsimizi tanımalı, onu terbiye etmeli ve nefsimize nasihat etmeliyiz. Ey Nefsim önünde ölüm var,mahşer var, cennet cehennem var,ahirette huzura ulaşanlardan olmak istiyorsan Allah-ü Zülcelali razı edecek işler yapmalısın.Allah’ü Zülecelal bizleri nefsimizi tanıyan onu kendi  rızası doğrulturunda terbiye eden kullarından eylesin  
ETİKETLER:

YORUM YAP

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Süleyman Erçetin

Süleyman Erçetin

Yazarın Diğer Yazıları