Çok Bulutlu

19°C
Konya

RAMAZANA SAYGISIZLIK HADDİ AŞMAKTIR

Kayıt Tarihi: 03.04.2023 19:30 - Son Güncelleme: 20.04.2024 18:52
YAZI
A

Allah’ın ayetler ile faziletli ve mübarek kıldığı, Ramazan ayına, oruç tutan tutamayan her Müslüman saygı duymak hürmet göstermek zorundadır. Oruç tutmamak günahtır, fakat Ramazan ayına saygı duymayıp, aleni olarak toplum içinde, çay içmek, yemek yemek, sigara içmek, daha büyük bir günahtır, Bu saygısızlık, kişiyi haddi aşan, Allah’a ve Resulüne başkaldıran, Allah’ın ayetleri ile alay eden, durumuna getirir ki, Allah korusun kişinin imanını kaybedip, küfre düşmesine neden olabilir.

        Eskiden Anadolu insanı duyarlı idi, ihlaslı idi, dinin emirlerine sıkı sıkıya bağlı idi, dine imana milli manevi değerlere karşı saygısızlığa tahammülleri yoktu. Ramazana saygı duymayıp, toplum içinde yiyip içen kişileri çok ağır bir şekilde uyarır, hatta aşikâr oruç yiyenler görüldüğünde, tekme tokat dövülür veya o şehrin dışına sürülürdü. Ne zamanki Müslümanalar modern dünyanın çarkları arasına girip dünyevileşip menfaatleri doğrultusunda, hayat yaşamaya başladıklarında, bu hassasiyetler maalesef kayboldu.


      Anlatıldığına göre, Bağdat’ta yaşayan bir Mecusi’nin oğlu Ramazan ayında çarşıda, sokakta yemek yerdi. Oğlunun Müslümanların karşısında öyle aşikâr olarak yemek yemesi babasının, çok zoruna gitti ve oğlunu çok fena bir şekilde dövdü. Ona şöyle dedi: ‘’Oğlum, İslam’a hürmet göstermemiz, dinimizde bizim üzerimize bir vecibe olmasa da ramazan ayına karşı hürmetkâr olmamız gerekir’’.

      Bu Mecusi vefat ettikten sonra, Salih kimselerden birisi rüyasında onun cennette olduğunu gördü. Mecusi’ye Allah Allah! Sen Mecusi değilmiydin? Diye sordu. Mecusi: Evet Mecusi’ydim ama yaptığım bir hareket Allah-u Zülcelal’in çok hoşuna gittiğinden, daha dünyadan ayrılmadan, bana İslam dinini ve imanı nasip etti dedi. Salih kişi Allah’u Zülcelal’in hoşuna giden o şey ne idi diye sordu.

     Mecusi: ‘’Benim oğlum Ramazan ayında çarşıda yemek yedi. Ramazan ayına olan hürmetimden dolayı, bu olay benim çok zoruma gitti ve onu dövdüm. Yaptığım bu harekette Allah’u Zülcelal’in çok hoşuna gitti. Ben ölmeden önce bana gaipten: İman et, Müslüman ol! Diye bir ses geldi. Bende iman ettim ve Müslüman oldum. Allah-u Zülcelal de benim bütün günahlarımı affetti ve imanlı olarak da dünyadan ayrıldım.’’ diye cevap verdi.

      Bu kıssaya bakarak insan iyice düşünecek olursa; Allah-u Zülcelal için takdire şayan olan bir amel, insana neler kazandırıyor neler! Mecusi olduğu halde, sırf Ramazan ayının hürmetini bildiği ve ona hürmet gösterdiği için Allah-u Zülcelal O Mecusiye dünyadan ayrılmadan önce imanı nasip etti. Biz imanlı olarak o Mecusinin yaptığını yapsak dinin emirlerine saygılı olsak, Allah-ü Zülcelal kim bilir bize ne kadar verecektir! Yok, eğer yapmazsak bu da ne büyük akılsızlıktır.

     Ramazan ayını öteki aylar gibi veya öteki aylardan daha bayağı daha sıradan bir şekilde geçirmemiz, bizim için çok zararlıdır ve akılsızlıktan başka bir şey değildir. O mecusinin yaptığı bir hayır, onu Müslüman yaptı ve dünyadan imanlı olarak ayrılmasına vesile oldu. Bu yüzden insan daima hayırlı hasletlerin peşinden koşmalıdır. Bakarsın küçük bir hayırdır. Fakat o hayır, Allah’u Zülcelal’in hoşuna gittiği için sanada nice iyi hasletleri nasip eder. Allah-u Zülcelal Hepimizi dinin emirlerine saygı duyan, hürmet gösteren, kullarından eylesin ve hepimize razı olacağı şekilde Salih ameller işlemeyi nasip etsin 

ETİKETLER:

YORUM YAP

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Süleyman Erçetin

Süleyman Erçetin

Yazarın Diğer Yazıları