İYİ Parti’de işler hiç de iyi gitmiyor

Bu haftaki yazımızda aslında uzun süredir yazmayı düşündüğüm ama gündem yoğunluğundan dolayı sürekli ertelediğim İYİ Parti’yi konuşacağız. Başlığımızdan da anlaşılacağı üzere İYİ Parti’de işler gerçekten de hiç iyi gitmiyor. İktidar olmak üzere yola çıkan İYİ Parti resmen tel tel dökülüyor. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra koalisyon masasının bir parçası olan İYİ Parti’de sular durulmuyor desek yeridir. Takip edenler bilirler; seçimden büyük bir hezimetle ayrılan ve ciddi oy kaybı yaşayan İYİ Parti’de çok sayıda istifa haberi geldi. İstifaların büyük bir bölümü de partinin kuruluş değerlerinden uzaklaştığını ve artık değişim istendiğini belirten açıklamalarla doluydu. Hemen bunların akabinde yapılan parti kurultayında partinin Genel Başkanı Meral Akşener, öz eleştiri yapıp hesap vereceğine suçluyu dışarda aradı ve CHP’ye yüklendi. Önceki açıklamalarında CHP sayesinde kiralık vekillerle mecliste gurup kurup, Kılıçdaroğlu’nu ailesine emanet ettiğini söyleyen Meral Akşener, bir anda “Bu parti seçime girsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır.” İfadelerini kullandı. 

Emin olun bu ifadeler hem kendi partililerinde hem de CHP’lilerde büyük tepkilere neden oldu. Akşener’in tek hatası da bu değil aslında. 6’lı masa görüşmelerinde masadan kalkıp geri dönmesiyle koalisyon partilerinin hepsine büyük zarar verdi. Bu hamle seçimi kaybetmelerindeki en büyük etken. Tabi burada Başkan Erdoğan’ının da tarihi başarısını yok sayamayız. Başkan Erdoğan, kurt bir siyaset mühendisi. Birbirine benzemeyen bu 6’lı kolaisyonun bir yerde patlayacağını biliyordu ve rahat bir şekilde bir zafer elde etti. 

İYİ Parti radikal sağ seçmeni olan bir parti. Partililerini solda duran CHP’ye oy vermeye ikna edemediler. Aslında ikna etmek için de bir çaba içerisine girmediler. Konya’da Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini birçok yerde dile getiren bazı İYİ Parti ilçe başkanları biliyorum. Kılıçdaroğlu’na oy vermeye kendisini ikna edemeyen bir ilçe başkanı kendi seçmenini nasıl ikna edecek?... Bunun haricinde il yönetimi de seçimlerde yeterli çalışmayı yapmadı. Kendisini kaç kez Kılıçdaroğlu’na oy isterken ya da sahada kendi partisine oy isterken gördünüz… Konya’da tamamen vasatın da altında bir seçim dönemi geçirdiler. Hatırlamakta fayda var; İl Başkanı Kadir Ulusoy, İYİ Parti genel merkezinin adayı olmamasına rağmen il başkanlığı seçimini kazandı. Genel merkezle aralarının açık olduğu da malum… Daha il teşkilatına dahi söz geçiremeyen bir genel başkan nasıl olur da ülkeyi yönetmeye talip olabilir varın siz düşünün…

İl Başkanı Kadir Ulusoy’dan söz açılmışken birkaç ekleme daha yapıyım. Merhum Gökhan Tozoğlu Konya’da siyasetin hakkını veren nadir isimlerdendi. Konya’nın sorunlarıyla ilgilenir, yetkilileri çözüme davet ederdi. Aktif siyaset anlayışı ve çalışkanlığıyla İYİ Parti Konya’da bir ivme kazanmış ve oy oranını arttırmıştı. Bunun yanına bir de mecliste çalışkanlığı ile bilinen Fahrettin Yokuş eklenmişti. Rahmetli Tozoğlu ve Fahrettin Yokuş arasında sorunlar olsa da bunlar dışarıya yansımıyor, her iki isim de parti başarısı için çalışıyordu. Fahrettin Yokuş’un mizacı sert olması ve bundan dolayı eleştirilmesine rağmen, dile getirdiği sorunlar şehrimizin gerçekten kanayan yaralarıydı. Fahrettin Yokuş’un çalışkanlığı meclis istatistiklerine de yansımıştı. Düşününki bütün Konyalı vekillerin çalışmaları kadarını tek başına yapmış bir isimdi. 1. Sıra vekil adayı olması beklenirken, Konyalı olmasına rağmen Konyalılar tarafından Konyaspor’a söylediği sözler üzerinden eleştirilen Ünal Karaman’ı 1. sıradan vekil adayı yaptılar. (Genel merkezin birçok ilde 1. Sıradan aday gösterdiği kişilerden milyonlarca lira para aldığı iddiaları da var) Fahrettin Yokuş ve bugüne kadar İYİ Parti için çalışan birçok insana yapılan bu vefasızlık hem tabanda hem de partililerde büyük tepki topladı. Tüm bunlar bir araya gelince İYİ Parti Konya’da sadece bir vekil çıkarabildi. O isim de Konyalıların tepkisini çeken Ünal Karaman oldu. Ben popüler isimlerin daima milletvekili seçilmesine karşıyım. Zira bu konudaki haklılığım Ünal Karaman’la da bir kez daha ispatlandı. Bakın Ünal Karaman, vekil seçildiğinden beri Konya’nın hangi sorununu dile getirmiş...? Bırakın vatandaşı biz gazeteciler dahi kendisine ulaşamıyoruz. Hele bir de kendisine danışmanlık yapan isimler var ki sormayın. Bu danışmanlar gazetecilere hakaret edip, tehdit bile savuruyor… Yani etkili bir siyaset yapamayan İl Başkanı Kadir Ulusoy ve Milletvekili Ünal Karaman’la İYİ Parti Konya’da daha çok kan kaybeder. Bizden söylemesi…

Şimdi sıkı durun, yazımın sonuna gelirken birçok kişinin bilmediği önemli bir şeyi daha sizinle paylaşmak istiyorum. Herkes geçtiğimiz günlerde Konya’da basına yansıyan bir uyuşturucu baskını haberini sıradan bir asayiş haberi gibi okudu geçti. Bakın haberde evinin bahçesine uyuşturucu serası kuran S. O. isimli şahıs İYİ Parti Meram teşkilatının önceki dönem yönetiminde bulunan bir isim. S. O isimli şahsın Facebook hesabını kontrol ettiğinizde Kadir Ulusoy ile çektirdiği fotoğraflarla ne kadar yakın olduğuna dair paylaşımlar göreceksiniz. Uyuşturucu zanlısı bir insanla bu kadar yakın olan bir il başkanı düşünün… Daha teşkilatlarındaki şahısların ne yaptığını bilmeyen bir il başkanı ne kadar başarılı olabilir, varın siz düşünün… Bu konu hakkında İYİ Parti cenahı sus pus, kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Tabi söyleyecek bir şeyleri de varsa buyursun arasınlar bir hafta sonraki köşemde olduğu gibi yazacağım…

Haftaya görüşmek üzere, kalın sağlıcakla…