Çok Bulutlu

10°C
Konya

"Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın"

Kayıt Tarihi: 10.03.2025 20:27 - Son Güncelleme: 18.03.2025 01:00
YAZI
A

Bazı sözler vardır ki, içinde bir milletin kaderini, yaşadığı acıları ve umutlarını taşır.

12 Mart… Türk milletinin ruhunu, acısını, umudunu ve bağımsızlık aşkını en güzel şekilde anlatan İstiklal Marşı’nın destanlaştığı gün…  

"Korkma!" diye başladı Akif destanına.

Vatanın dört bir yanı işgal altındaydı. Halk yoksulluk ve umutsuzluk içindeydi. Ancak bu milletin geçmişinde ne kadar zor günler olursa olsun, hiçbir zaman esareti kabul etmemiş bir ruh vardı. İşte Akif, tam da bu yüzden "Korkma!" diye başladı.Çünkü korku, yenilgiyi ve umutsuzluğu getirirdi. Akif, milletine "Korkma!" diyerek, onların içinde zaten var olan direnci,imanı ve inancı hatırlatmıştı.

"Korkma!" kelimesi, cephede savaşan askere, köyünde dua eden anneye, evladını şehit veren babaya, işgal altındaki topraklarda boynu bükülenlere bir seslenişti. "Sen güçlü bir milletsin! Bu bayrak inmez, bu vatan düşmez! Asla yılma, asla korkma!"Bu yüzden, İstiklal Marşı sadece bir şiir değil. O, bir milletin karanlıktan aydınlığa çıkışının haykırışı.

Ve "Korkma!" kelimesi, bugün bile her okunduğunda, bu milletin yüreğinde aynı duyguyu uyandırır: Umudu, direnci ve bağımsızlık aşkını.


Akif, İstiklal Marşı'nı bir şiir gibi değil, milletin ruhunun sesi gibi kaleme aldı. O, bir yarışmaya katılmak için değil, vatanına bir borç ödemek için yazıyordu. Sonucunda ödül olarak verilen parayı kabul etmeyerek, ve "Bu şiir benim değil, milletimindir!" diyerek büyük bir duruş sergiledi. Çünkü bu marş, kişisel bir eser değil, bir milletin varoluş mücadelesinin mısralara dökülmüş hâliydi.


Ve Mehmet Akif Ersoy’un, İstiklal Marşı’nı yazdıktan sonra söylediği o tarihi cümle “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” Bu, sıradan bir temenni değil, derin bir duanın, büyük bir dersin ve ağır bir tarihin yansıması elbette.Çünkü İstiklal Marşı, bir milletin kanıyla, gözyaşıyla, imanıyla yazıldı. O mısraların her biri, bir cepheden yükselen haykırıştı. Her kelimesi, vatanı için canını veren kahramanların son nefesiydi.

Mehmet Akif, bu marşı yüreğinin kalemiyle yazdı. Onun kalemi, Çanakkale’de göğsünü siper eden Mehmetçiğin süngüsünden, Sakarya’da toprağa düşen bir askerin duasından, Anadolu’nun yoksul halkının sabrından mürekkep almıştı. O yüzden İstiklal Marşı, sadece bir şiir değil, bir milletin yeniden doğuşunun destanı oldu.


Akif, bu marşı yazarken, aslında bir vasiyet bıraktı bizlere :"Bir daha böyle bir şiir yazılmak zorunda kalmasın. Bu millet bir daha böylesine büyük bir savaş vermek zorunda kalmasın. Özgürlüğünü, vatanını, bayrağını sonsuza kadar korusun!” diye. Bugün, bizler bağımsız bir vatanda, özgürce bu marşı okurken, o sözleri tekrar tekrar düşünmeliyiz. Gerçekten de Akif’in duasını yaşatabiliyor muyuz? Şehitlerin bize emanet ettiği bu vatanı, onların istediği gibi koruyabiliyor muyuz? Çünkü; bağımsızlık, bedeli ağır ödenmiş bir mirastır ve onu korumak, her Türk evladının boynunun borcudur.

İşte bu yüzden, her “Korkma!” kelimesini okuduğumuzda, içimizde bir şükran, bir sorumluluk, bir kararlılık olmalı.


  "Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın duasını ederken"

 Başta bizlere bu vatanı emanet eden kahramanlar ve büyük üstat Mehmet Akif, Ruhunuz şad olsun!

ETİKETLER:

YORUM YAP

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ayşe Ayhan Eraslan

Ayşe Ayhan Eraslan

Yazarın Diğer Yazıları