Çok Bulutlu

13°C
Konya

ADI KONULMAMIŞ İLİŞKİLER

Kayıt Tarihi: 19.09.2021 17:51 - Son Güncelleme: 07.10.2025 05:30
YAZI
A

İlk başlarda aşırı ilgi ve övgü dolu sözler insana kendini iyi hissettir. Ne kadar çekici veya ne kadar güzel olduğunu duymak nasıl da iyi gelmişti özel ve değerli hissettirmişti sana kendini.  Kıymetli olduğunu sanmıştın işte tam olarak farkına varmanı istediğim şey ‘sanmak’ gerçek olmayan bir his, ihtiyacın olan şeyleri duymuştun ve tabi ki karşındaki de senin duymak istediklerini söylemişti, anlık iyilik halleri, kısa süreli mutluluklar sana gerçek mutluluğu yaşatmaz uzun vadede derin bir yalnızlık duygusuna sürükler.

 

Bedenler yakınlaşmaya başladıkça ruhlar uzaklaşmaya başlıyor. Kendini bulamayan insan bir başka bedende kendini arama serüvenine sürükleniyor. Başka bedenlerde kendini aramaya başladıkça daha derin yalnızlık duygusuyla birlikte yeni bir kişi, yeni beden ve yeni yalnızlıklar adı konulmamış ilişkiler, biraz takılalım zamanla tanırız birbirimizi, anlaşırsak devam ederiz söylemleri ile adsız ilişkilerin çoğalmaya başladığı bir dönemde yaşıyoruz. 

Aklında biri, hayalinde biri, telefonda başka biri belki bu durum ilk başlarda heyecanlı gelebilir peki ya sonra… Çok eski zaman değil yakın zamana kadar çıkma teklifi, çiftlerin birbirlerine verdikleri sözler vardı sanırım artık mazide kaldı. Sevgili olmadan, adı yok takılıyoruz cümleleri, sadece tenlerin yakınlaşması ile devam eden birliktelikler son zamanlarda sıkça karşılaştığımız ilişki biçimi.

 

Bağlanmamak ve güven duymamak, yakınlık kurmadan yaşanan günübirlik ilişkiler sana kendinin iyi hissettirmez. Sık sık kullanılan cümleler, ilişkimize bir isim vermek zorunda değiliz, akışına bırakalım hayatımızı yaşayalım. Hayatı akışına bırakarak yaşamak böyle bir yaşantı değil. Güvende hissettiğin kişi ile güvende hissettiğin ortamda yaşadığın ne varsa her anın tadını çıkararak yaşamaktı, oluruna bırakmak, tanımadığın, sadece fiziksel çekiciliğine kapıldığın kollara kendini bırakmak değildi. Ve elbette akış denilen şey beraberinde yalnızlığı getiriyor. Herkes evine döndüğünde az önce biten ve anlamlandıramadıkları ilişkiyi sorgulamaya başlıyorlar çünkü yaşanılan bir ilişki değildi bir halüsülasyon belki de bir hayal kırıkılığıydı. 

 

Gerçekle düş arasında sıkışıp kalan ruhlar zamanla kendine uzaklaşmaya başlar. Ne ten uyuşur ne beden geride kalan sadece kendine yabancılaşmış ruhlar ve bedenler. Yabancılaşma ile hem kendinin hem de ilişkinin sorumluluğunu alma korkusu başlıyor, insan alışıyor tabi zamanla sorumluluk almadan hayatı yaşamaya hatta öyle bir alışıyor ki yalnızlığın soğuk tarafına, eksiklik duygusu arttıkça ya kendine kızgın oluyor ya da suçluyor ebeveynlerini. Oysa bulman gerek başka beden değil kendi ruhunu hissetmekti ne istediğinin farkında olmaktı. Daha farklısı veya daha güzeli hiçbir zaman olmadı daha mükemmeli de ruhuna iyi gelen insanlar vardı, sana kendini gerçek anlamda iyi hissettirenler, kendini bulma yolculuğunda sana yol arkadaşlığı edebilenler. Kendi değerini belirlemek için güzel bir söz iyi gelse de önce kendini sevmelisin, kendi gerçeklerinin farkında olmalısın ve tabi ne istediğini de bilmelisin. Karşındaki duymak istediklerini söyleyecek gerçekleri değil, hızla yükselen herşey daha hızlı ve sert bir şekilde yere çakılır. Yere çakılan ve dağılan bir şeyi toparlamak da hiç kolay değildir.Kendi değerinin farkında olduğunu bir hafta dilerim…

Sevgilerimle…

ETİKETLER:

YORUM YAP

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Duygu Özer

Duygu Özer

Yazarın Diğer Yazıları