Afet Sonrası Psikolojimizi Korumanın Yolları
6 Şubat depremleri hepimizi derinden etkiledi. Halen enkaz altından çıkarılan depremzedelerin olması umutlarımızı yeşertiyor bu bir nebze acımızı azaltıyor. Ülkemizin her yerinden gönüllüler tüm gayretleriyle destek olma çabası içindeyiz. Üzüntü, çaresizlik, suçluluk, öfke pek çok duyguyu bir arada yaşıyoruz.
Başkalarının başına gelen travmatik olaylara tanıklık etmek veya yakınının başına geldiğini öğrenmek, sosyal ve görsel medya aracılığıyla travmatik olaylara tekrar tekrar maruz kalmak dolaylı yoldan travmaya maruz kalmaktır dolayısıyla hepimiz depremi derinden yaşıyoruz.
Yemeden içmeden, uyumaktan suçluluk hisseder mi insan deprem sonrası tam da bu duyguları hissettik bu bizim insan olduğumuzu ve acıları hissedebildiğimizin bir işaretidir ancak bunun yanı sıra literatürde hayatta kalma yani sağ kalma suçluluğu denen (survivor’s guilt) duruma rastlayabiliyoruz bu durum da kendimizi korumamız gereken bir unsurdur. Acıyı hissetmek elinden geleni yapmak destek olmak bir yana suçlu hissetmek ve hep o duyguda kalmak bambaşka bir duygudur.
Dengede olmak…
İki ayağının üzerinde durmak bir canlı için en zor şeylerden biridir çünkü dengede kalmak çok zordur. Dolaysıyla dengede kalmak insanı güvende hissettirir.
Ve belirsizlik…
Deprem de belirsiz bir süreçtir ne zaman nasıl olacağına dair öngörüde bulunmak günümüz teknolojisinde imkansız gibi depremle ilgili pek çok şeyi kestirebilmek mümkün, önlem almak da mümkün ancak günü, saati net bir şekilde gösteren verilere ulaşamıyorsunuz dolayısyla belirsizlik insanın baş edemediği ve dengesini bozan hislerden biridir.
Doğal Afetlerin Stresiyle Başa Çıkabilme
Travmatik olaylar veya felaketler sonrasında psikolojik sağlamlık dayanıklılığımızı artırır. Psikolojik sağlamlık, stresli durumlara uyum sağlayabilme, ayak uydurabilme becerisidir. Psikolojik sağlamlık için anlamlı bir amacın peşinden gitmek yani hayata anlam katmak acıya karşı kalkan oluşturuyor ve acıyla karşılaşılaşsalar bile yaşam amacı olan bireylerin yaşanan olaya karşı baş edebilme becerisine sahip olduğunu ilgili literatürden ulaşabilmekteyiz.
Diğer bir beceride psikolojik sağlamlığa sahip insanların bilişsel esnekliğe sahip olmalarıdır. Esnek olan bir yapı kolay kolay kırılmaz, bükülür, eski şekline geri döner ama kırılmaz. Mevcut durumun gerçekliğinin farkında olarak yeni alternatifler üretebilmek mental esnekliğe sahip olduğumuzu gösterir.
Travmatik olayın gerçekliğini ve yaşanılan kayıpları müşterek zeminde kabul etmek, belirsizlikleri netleştirmek önemlidir. Yaşananlardan anlam çıkarmak ve aileyi yeniden organize etmek sağ kalanların iyilik halini ve dengelenmesi, ilişkilerin ve ilişkilerdeki rollerin yeniden düzene oturmasını sağlayarak yeni ümitler ve hayaller yaratmak, yaşamı yeniden revize etmek gerekirse bu konuda psikolojik destek olmak önemlidir.
Ülkemize geçmiş olsun, yaralananlara acil şifalar vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Yaraların en kısa zamanda sarıldığı ve bir daha böyle büyük acılar yaşamayacağımız güzel günlere kavuşabilmek ümidiyle sevgilerimle…