BEN DİLİ Mİ SEN DİLİ Mİ?
İletişim, kişilerin birbirlerine duygu ve düşünceleri aktarma sürecidir.
İnsan sosyal bir varlıktır ve hayatının her döneminde, anne karnından başlayıp, bebeklik süreci ve ölene kadar ihtiyaç duyacaktır. Konuşur, anlatırız,dinleriz bazen anlarız bazen anlaşılırız çoğu zamanda anlaşılmak isteriz.
Anlaşabilmek için iletişim kurmalıyız. Peki doğru iletişim kalıplarını biliyor muyuz? Herkes konuşuyor veya herkes kendini bir şekilde ifade edebiliyorsa eğer neden anlaşılmadığımızı hissediyoruz?
Ben dili ve sen dili ne demek hiç duydun mu? Belki bi yerlerde kulağına çalınmış olabilir belki de bu nerden çıktı diyorsun, hiç bilmiyorsan bile şu an artık biliyorsun peki merak ettin mi? İletişim kurarken kullandığın dil kalıplarının neler olduğunu biliyor musunuz? Belki bu zamana kadar hiç duymamıştın ama bir şekilde iletişim kurdun ve kendini anlattın elbette bir yolunu bulmuşsundur ancak kendini, hislerini, ihtiyaçlarını doğru ifade edebilme becerisinden bahsetmek istiyorum. Ben dili ve sen dili nedir, nasıl kullanılır? Örnekleri ile sizlere anlatmaya çalışacağım.
Ben dili, kişinin kendi fikirlerini karşısındakini suçlamadan, yargılamadan ifade edebilmesidir. İçinden geçen duyguları, aklın süzgecinden geçirerek karşıya aktarma biçimidir. Yani kişinin kendini anlatma biçimidir. Kırıldığımız, üzüldüğümüz, öfkelendiğimiz veya mutlu olduğumuzda kendimizi “ben”li cümlelerle anlatma şekildir. Aslında tam da olması gereken budur çünkü hem karşımızdakini incitmemiş oluruz hem de kendi duygumuzu aktarmış oluruz.
“Sen” dili ise suçlama içerir karşınızdaki kişiyi suçladığınızdan dolayısıyla savunmaya geçer ve duygunuzu ifade etmek isterken tartışma, kavga içinde bulursunuz kendinizi. Sen dili tartışma dilidir.
Örneklerle anlamak daha kolay olacaktır;
Ben dili; Senin ……….. şeklinde davranıyor olmana üzüldüm.
Sen dili; Hatalısın, yanlış davranıyorsun.
Ben dili; Geçenlerde…….. olayından sonra verdiğin tepki beni incitti, kırıldım.
Sen dili; Her zaman böyle davranıyorsun.
Ben dili; Bu sabahki ………. davranışın bana kendimi önemsizmişim gibi hissettirdi.
Sen dili; Sen zaten hep kendini düşünürsün.
Ben dili; Bize gelmek isteyenler seni aradıklarında benim fikrimi sormamana kırıldım.
Sen dili; Bende varım bu evde benimde fikrimi soracaksın.
Ben dili; Olanlardan dolayı kendimi çok yıpranmış hissediyorum.
Sen dili; Bunlar hep senin yüzünden başımıza geliyor.
Örnekler, olaylar artırılabilir. Eminim sen de yaşamışsındır. Ben dilini farkında olmadan kullandığında olmuştur ve tabi ki sen dilini de. Anlaşılması gereken nokta duygunuzu karşı tarafa aktarabilmek ve bunu karşı tarafı suçlamadan yapabilmek.
Bazen çok tepkisel davranabiliyoruz olaylara öfke ile yaklaşabiliyoruz ancak öfkenin altındaki duyguyu da doğru tanımlamak gerekir. Çünkü kırılıyoruz karşıya öfke şeklinde tepki veriyoruz, kendimizi değersiz hissediyoruz yine tepki ile karşılık veriyoruz. Hep veririm bu örneği çocuk annesinin/ babasının elini bırakıp karşıda caddeye hızla geçer araba çarpmadıysa annesi/ babası bi tokat çarpar. Aslında ebeveynin hissettiği duygu endişedir ama bunu da “ bir daha elimi bırakma diyip bir yerlerine vurarak” anlatırız. En güzel anlatım şekli sevgi ile olandır. “Ne demiş atalarımız tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” Bu arada ata sözlerine bayılırım insan yaşamış oldukları tecrübelerini paylaşmışlar tekrar tekrar tecrübe etmeye gerek var mı?