Bir kadın, kendi olmanın bilincinde ise nelerden hoşlandığını veya neleri sevmediğini biliyorsa, sınırlarının ve sorumluluklarının farkındaysa ve en önemlisi kendini mutlu edebiliyorsa o kadın güçlü bir bireydir. Böyle kadınların mutlulukları yüzüne ve davranışlarına yansır yani dışardan fark edilir. Spor ve sanatla ilgilenip, köken ailesi ve sosyal çevresi ile sağlıklı iletişim kurabiliyorsa, birileri ile sürekli ilişki yaşama zorunluluğu hissetmiyor, yalnız kalmaktan sıkılmıyorsa, kendisi ile baş başa kalmaya korkmuyorsa ve en önemlisi hayatı dengede yaşayabiliyorsa o kadın mutlu kadındır aynı zamanda çekici bir kadındır. Hayatı dengede yaşamak dediğimiz şey ne peki?
Mutluluğu bir bütün kabul edersek bütünü oluşturan parçaları şöyle tanımlayabiliriz, hatta bunu bir puzzle benzetebiliriz puzzlen parçaları bir araya geldiğinde bütün resmi yani mutluluğu oluşturacaksa o parçalardan birincisi varsa sevgilisi veya ailesi ile olan parça, iş parçası, sosyal çevre, arkadaş parçası, spor veya sanat parçası, köken ailesi vb gibi parçalar bir bütünü oluşturur. Mutluluk tek bir parçadan oluşmaz eğer tek bir parçadan örneğin çocukları veya işinden ya da sadece köken ailesinden oluşuyorsa bu kişiler bağımlı kişilerdir.
Güçlü kadın duygularını rahatça ifade edebilen, kahkaha atabilen kadındır. İngiltere de yapılan bir araştırmada kalabalık bir ortamda esprilere katılıp gülebilen kadınların beş kat daha çekici olduğunu gösteren bir çalışma yapılmıştır. Aynı şekilde erkeklerin ise daha pozitif, iletişime açık olması ve duygularını ifade edebilmesi de kadınlar tarafından daha çekici bulunmuştur.
Şöyle bir düşünce var tabi mutlu bir kadınla veya erkekle birlikte olmanın kadını/erkeği de mutlu edeceğine veya ilişkide mutluluğu artıracağını düşünmek aslında yanılgıdır çünkü kendini mutlu etmek için hiçbir şey yapmamış insan seni mutlu edemeyecektir ya da bir kişinin mutluluğu iki kişiye yetmeyecektir.
Karşısındakinin dış görünüşüne veya sosyal statüsüne yani vitrinine aldanıp mutlu olacağını düşünen insanlar ise başka büyük bir yanılgı içindedirler. Mutluluk dış görünüş veya sosyal statü ile elde edilebilecek bir şey değildir. Önce sen kendini mutlu edebilmelisin ki bu her bireyin kendine karşı iyi yaşama sorumluluğudur. Bir kurtarıcı aramak veya ‘bu kişi beni ömrümün sonuna kadar mutlu eder’ düşüncesi fazla uzun sürmeyecektir. Karşındaki kişiye seni mutlu etme sorumluluğu yükleyemezsin, kendi yaşam sorumluluğunu karşındakine yükler, yetersizliğini veya eksikliğini tamamlama görevini karşındakine verirsen mutsuz olursun çünkü iyi yaşam hakkını başkasından az kendinden çok beklemelisin.
Bir kadın kendi sorunlarına çözüm üretebiliyorsa ve kendini mutlu etmeyi becerebiliyorsa o kadın güçlü kadındır ve güçlü kadınlar her zaman daha çekicidir. Sorunlarınıza çözüm üretebildiğiniz ve mutluluğunuzu ihmal etmediğiniz keyifli bir hafta dilerim.
Sevgilerimle…