ÖNCE FARK ET SONRA İFADE ET
Hayat çok hızlı akıp giderken duygularımız, düşüncelerimiz haliyle davranışlarımızda bu akış içinde, zamana adapte olabilmek adına sürekli yenilenmek durumda. Elbette değişmeyen direnen veya değişmemesi gereken değerler olmalı ancak onlar bile zamanla tamamen değişmese de esneyip, sınırlarını genişletebiliyor. Geriye dönüp son beş yılını düşünürsen zihinsel anlamada ne çok değişimler olmuş öyle değil mi yoksa hala aynı fikirlere mi sahipsin? Ne demiş Heraklitos; Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. 20’ li yaşlarda hayatı algılama biçimin, doğruların ve duyguların,hormonlarının emrettiği şekilde bir karar verip birlikteliğe başlıyorsun bu evlilikte olabilir veya uzun soluklu bir ilişki de, zamanla değişiyorsun, yenileniyorsun doğruluğunu savunduğun şeyleri sorgulamaya başlıyorsun.
Duygular da değişir çok aşığım dediğin kişiye bi bakarsın, o duyguların yerinde soğuk rüzgarlar esiyor. Ortamı ısıtmak için yaktığın ateşe bir şeyler atmazsan sönüp kül olacaktır. Üşüdüğünde iliklerine kadar ısıtan ateş, ısınma ihtiyacın karşılandıktan sonra aynı keyifli hissi yaşatmayacak çünkü bir ihtiyaç karşılandığında başka bir şeye ihtiyacın olacak. Peki ne yapacağız sürekli yeni ateşe mi ihtiyacımız var? Elbette değil, ihtiyacını fark edip onun karşılanması gerekir. 20’li yaşlarda ihtiyacın şey ile 30’lu 40’lı yaşlarda ihtiyacın olanla aynı olmayabilir veya ihtiyaç sıralamasında gerilere düşmüş olabilir çünkü önceliklerimiz yaşantılarımız ve yaşanmışlıklarımızla değişiyor.İhtiyacın olanı fark edip kendinle veya partnerinle paylaşmak mı zor yoksa daha basit ve anlaşılır bir dille anlatmak mı?
İlişkilerde en basit ve çözülebilir sorunlardan biri “niyet okumaktır” uzun zamandır birlikte olduğunuz, vakit geçirdiğiniz kişinin her şeyini bildiğinizi sanırsınız zihninden geçenleri bile, oysa ki zamanla insanlar değişir fikirleri de sorun ise hep aynı kaldığımızı zannettmemiz. Dolayısıyla aynı tepkileri beklememiz. İstediklerimizi, ihtiyaç duyduğumuz şeyi daha basit, anlaşılır bir dille söyleyebilmenin hafifliğini yaşamaya ne dersin? Genellikle kadınlar şöyle der” ben söyledikten sonra yapıyorsa ne önemi var” siz söyledikten sonra yapılan jestin doğal olmadığını, içten gelmediğini, zoraki yapıldığını düşünüyor olabilirsiniz ancak kadın ve erkek birbirinden çok farklı dolayısıyla hiç kimse siz söylemedikten sonra neye ihtiyacınızın olduğunu bilmeyecektir. Tabi ihtiyacınızı söylediğiniz halde önemsemiyorsa işte orası daha büyük bir sorun. Bir de “sen söylediğin için yapmıyorum” diyenler var arkanıza bakmadan koşarak uzaklaşın ordan. Sevgiye, ilgiye, şefkate ihtiyacım var dediğinizde partneriniz bu ihtiyacınızı karşılamıyorsa tekrar düşünmenizi önerebilirim. Evcil hayvanı olanlar bilir, kediler, sevilmek istendiğinde yaklaşır kafasını sürter dokunulmak ister. Gayet basit ve anlaşılır bir dille “ sevilmek istiyorum” mesajını verir. Konuşamadığı halde siz bir kedinin ne istediğini anlayabilirsiniz peki biz konuşabilen, duygularını paylaşabilen canlılar olarak neden ihtiyaç duyduğumuz şeyi anlatmak da zorlanıyor dahası karşı tarafın bunu anlamasını bekliyoruz.
Bugün kendin için yeni bir adım at ve neye ihtiyacını olduğunu önce fark et sonra ifade et. Duygularını, düşüncelerini, neye ihtiyaç duyuyorsan partnerine, sevdiklerinle paylaşabildiğin bir hafta olmasını dilerim. Sevgilerimle….
M******n öz*********l
18.01.2023 23:17