Evlilik aşkı öldürür mü?
Nikah masasına oturup imzalar atıldıktan sonra aşkın büyüsü bozulur mu?
Oysa çok heyecanla başlamıştınız ilişkiye peki ne oldu da o ilk günlerdeki heyecan bitti?
Aslında aşkı öldüren evlilik değil evlilikte ki monoton yaşam biçimidir.
Evlenmeden önce veya aynı evi paylaşmadan önce birbiriniz için özel zamanlar yaratmaya çalışırken, evlendikten sonra aynı evin içinde olmanın verdiği kaybetmeyeceğini bilme hissi, zamanla heyecanın yerini monoton birlikteliğe bırakır.
Evlilikte heyecanı yitirmemek için birlikte zaman geçirin ama bütün günü değil, kendinize özel zamanlar yaratın. Çünkü kendinize zaman tanımak ilişkiyi kuvvetlendirir. Bireysel olarak farklı etkinlikler yaptığınızda birbirinize anlatacak, birbirinizle paylaşacak daha çok sohbet konunuz olacaktır. Hep bir arada olduğunuzda aynı ortamı paylaşmanıza rağmen birbirinize yabancılaşmaya başlayabilirsiniz.
Kaliteli zaman dediğimiz tüm zamanı birlikte geçirmek değil, birlikte olunan zamanları keyifle geçirmektir. Gün içerisinde birbirinizle keyifli vakit geçirmek için zaman yaratabilirsiniz.
İlişkilerde önemli bir sorun kıskançlıktır, kıskançlık arttıkça ilişki süresinin azaldığını belirten Öztekin, “Kıskanç insanlar asıl kendilerini daha fazla seven ve özgüveni yetersiz insanlardır. Kıskançlık arttıkça ilişkinin süresi azalır” şeklinde açıklamaktadır. Fazla kısıtlayıcı bir yaşam çiftleri birbirinden uzaklaştırır. Olur mu canım “seven insan kıskanır” dediğinizi duyar gibiyim. Elbette seven insan kıskanır ama daha da önemlisi seven insan güvenir. Güven tek taraflı değildir her iki tarafın da birbirine güvenmesi, saygı duyması gerekir. Tatlı, kısıtlamayan kıskançlıklar tarafları yormaz yıpratmaz.
İlişkilerdeki diğer bir konu da cinsel uyum; cinselliği rahatça konuşabilen insanların, cinsel uyum ve tatminlerinin daha yüksek olduğuna dair sonuçları yapılan çalışmalar bizlere gösteriyor. Cinsellik ihmale gelmez. Duyguların en iyi aktarım şekillerinden biri cinselliktir ancak cinsellik boşluk doldurmak için değildir.
Birliktelikler de ki diğer bir konu da haklılık savaşları, tartışmalarda birinin haklı olduğu, diğer tarafın mutsuz olduğu ilişki her iki tarafa da huzur vermez . Ego savaşlarının kimseye faydası yoktur. Birbirini suçlamak, “sen…… “diye başlayan cümleler kurmak, hem sizi hem karşınızdakini hem de ilişkinizi yıpratır. “Sen dili ve ben dili” cümle kalıplarını öğrenmeniz, ilişkilerinizde işinize yarayacaktır. Suçlayıcı, eleştirel, yargılayıcı ve hatta aşağılayıcı cümleler, sebebi her ne olursa olsun yapıcı sonuçlar getirmez.
Evlendiğinizde veya aynı evi paylaşmaya başladığınızda, ayrı evlerde yaşıyor gibi birbirinize özen göstermeye gayret edin. Ev içersinde sürekli eşofmanla veya rahat ancak özensiz kıyafetlerle birbirinizi karşılamak evliliğinizde ki heyacanı öldürecektir. Elbette her gün gereken özeni gösteremeyebilirsiniz ancak eşofmanlı günlerin sayısının az olmasını temenni edebilirim.
Önce kendinize sonra partnerinize özen gösterdiğiniz keyifli, mutlu birliktelikler dilerim.