İyi Yaşam Sorumluluğu
En son kendin için ne yaptın, sadece kendini mutlu edebilmek için bir başkasını düşünmeden salt kendin için? Bu soruya cevap vermeni istiyorum. Pek çok kişi uzunca bir düşünme sürecinden sonra ya ‘hiçbir şey ‘diyor ya da annesi, eşi veya çocuğunu memnun etmek için yaptığı şeyleri kendi için yapmışçasına anlatıyor. Oysa ben sadece insan olarak kendin için ne yaptığını sormuştum. Birilerini memnun etme kaygısı taşımadan sadece kendini memnun etmekten bahsediyorum. Bu hayatta keyifle, kaliteli yaşam sürme sorumluluğumuz da var. Sorumluluk denince aklımıza ailemiz, işimiz, sosyal çevremize veya dostlarımıza karşı görevlerimizi sıralayabiliriz, peki ya kişinin kendisine karşı sorumluluğu, kendimize karşı görevimiz olan ‘iyi yaşama sorumluluğu’ pek çoğumuz bunun farkında bile değiliz.
Kendine karşı olan görevlerini yerine getirebilmek için önce kendini tanımakla işe başlayabilirsin yeterince kendini tanımıyorsan görevlerinin de farkında olmayacaksın. Kendinle daha fazla vakit geçirip gerçekten neyi sevip sevmediğini veya neyi isteyip neyi istemediğini yani kendini tanımalısın. Mesela seni en iyi tanımlayan duygu nedir veya moralin bozuk olduğunda kendine neyin iyi geleceğini biliyor musun? sen de kendine sorular sor kendini tanımak ve kendinin farkında olabilmek amacıyla özbenin neler sevdiğini çok iyi bilmen gerekiyor. Bu sorulara cevap verebilmen için öncelikle kendini gerçekten sevmek yatıyor çünkü insan tanıdıkça sever, sevdikçe tanır, sevdikçe güzellikleri daha fazla keşfetmeye başlar. Sevmek bir yolculuktur içerden başlayıp çok uzaklara doğru bir yolculuk. Kendindeki parçaları sevdikçe dünyayı da sevmeye değer bulursun.
Daima bir başkasının sorumluluğunu almak kendi sorumluluğunu almaktan daha kolaydır onun için sürekli başka kişilerin sorumluluğunu üstleniriz. Sanki kendi seçimimizle değil de mecbur kaldığımız için yaşıyor gibiyiz bu hayatı. Hayata seyirci kalıyoruz beklide. Sosyal medyada en sık kullanılan cümlelerden bir tanesi ‘Hocam hayat size güzel’ benim hayatımın senin hayatından çok da farkı yok belki de sorumlulukların çok daha fazla bile olabilir. Ne yapıyorsam, hangi haldeysem sadece tadını çıkararak yaşamaya çalışıyorum. İçtiğim su yediğim yemeği keyif alarak hissederek anı yaşayarak, hayatın içinde ve hayata seyirci kalmadan yaşamaya çalışıyorum. Kendimin farkındayım beni mutlu eden veya üzen şeyleri biliyorum ve bu üzen şeylerden kaçmayıp, çözerek bazen zamana bırakarak veya nasıl baş edebileceğini belki başka bir yazıda daha detaylı anlatabilirim. Bu okuduğun bilgileri yaşantıya dönüştür lütfen ne demiş Konfiçyus ‘bilmek uygulamaktır’ yani yaşantıya dönüşmemiş bilgi gerçek bilgi değildir.
Kendinin farkında olduğun ve hayatın tadını çıkarabildiğin bir hafta dilerim. Sevgilerimle…