CANIM KENDİM
Çocukluğumuzdan itibaren başkalarına nasıl davranacağımız veya başkalarına neler söylemenin doğru olup olmadığını öğrenerek büyümüş çocuklarız. “Arkadaşa öyle şeyler söylenmez” vs uyarıları gibi bir başkasına ne demememiz gerektiğini yaş aldıkça daha da farkında olarak bu yaşlara kadar geldik.
Peki kızdığında, üzüldüğünde, hayal kırıklığı yaşadığında da kendine söylememen gerekenlerin farkında mısın? Aslında sormak istediğim ve cevabını bulmanı istediğim şey başkalarına gösterdiğin şefkati kendine de gösteriyor musun?
Öz şefkat, temelinde, kendinize de, diğer insanlara veya sevdiklerinize davrandığınız aynı nezaket ve anlayışla davranmayı içerir. Merhametin bir başkasının acısını fark etmekle başladığı gibi, öz-şefkat de kendi çektiğiniz acıyı fark etmenizle başlar.
Yaptıklarından dolayı kendini yargılamanın, kendini suçlamanın faydasız stratejiler olduğunu pek çok çalışma bizlere gösteriyor. Zor zamanlardan geçtiğimizde ihtiyaç duyduğumuz şefkat, anlayış, nezaket ve desteği kendimize sunabilme becerisidir öz- şefkat. Suçlayıcı ve yargılayıcı cümleler yerine kendine anlayışla yaklaşmak sadece kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda daha da çok işe yarayan bir stratejidir.
Zor zamanlarda ve yaşantılarda yakınlarımızın sosyal desteğine ihtiyaç duyarız ki bu yaşadığımız olumsuz durumların üstesinden gelebilmek için çok önemlidir.
Her zaman her koşulda yaşamımızın sonuna kadar kendi iç sesimizle yani özümüzle ilişki kuracağız, dolayısıyla özümüze şefkat ve özümüzle olan ilişkimizi kuvvetlendirmek, yargılamamak, suçlamamak, duyguların farkında olarak ve duygularını yaşamaya izin vererek, kendimizle olan ilişkimizi iyileştirmek kendimize karşı yaşam sorumluluğumuzdur.
Yaşantınızda “neden benim başıma geldi” veya “nasıl böyle bir aptallık yaptım”cümlelerinin yerine acı çeken bir dostunuza yaklaşır gibi kendimize yaklaşmak ve acımasız sözler yerine, yaşamdaki tüm deneyimler hepimiz için olduğu bu yaşanan olumsuzlukların bana has olmadığını ve pek çok insanında aynı acıyı yaşayabileceğini, yaşamın bir bütün, olanlarında bütünün bir parçası olarak düşündüğünde neden benim başıma geldi değilde olumsuzlukları yaşıyor olmayı kendimize has bir durum olarak görmemeyi öğrenmiş oluruz.
Öz-şefkat kendine acımak anlamına gelmemeli her deneyim gibi duygularda gelip geçici ve insanın önce duygusunun farkında olması ve ona temas etmesi gerekir. Duygumuzu yaşayabilmek adına kendimize izin vermek, o an neye ihtiyacımız olduğunu sormak, o yönde destek almak eyleme geçmemizi sağlar.
Öz-şefkat hataları görmezden gelmek demek değildir. Ancak eleştirerek veya yargılamak da daha olumlu sonuçlar alamayız. Bizimde diğer insanlar gibi zaman zaman hata yapabileceğimiz gerçeğini gözardı etmemek önemlidir.
Öz şefkat bencillik demek de değildir, kendimize nezaketle davranırsak, başkalarına da nazik davranabiliriz. Kendimizi affedersek başkalarını da affedebiliriz. Kendimizi seversek başkalarını da sevebiliriz.
Yani her şey seninle başlıyor önce senin kendine karşı iyi yaşam sorumluluğunu üstlenmen gerekiyor. Kendinin farkında olabildiğin hatalarına yanlışlarına eksiklerine rağmen kendini sevebildiğin bir hafta olmasını dilerim .
Sevgilerimle