Pandemi Sonrası Okula Başlamak
Okullar açılıyor pandemi süreci devam ederken bir yandan okula dönüş süreci başladı. Okula dönüş düşüncesi hem çocukların hem de ebeveynlerin kaygılanmasına neden olmuş olabilir. Kısa dönemlerle okullar açılmış ve sonrasında kapanmış olsa da pandeminin başından beri hiç okula gidememiş öğrenciler mevcut, dolayısıyla bu öğrenciler yoğun kaygı hissediyor olabilir. Bir yandan pandemi sürecinin devam ediyor olması okula karşı güvensizlik hissine neden olmakla birlikte aynı zamanda yüzyüze eğitimden uzak kalındığı için akademik anlamada kendini yeterli hissetmiyor, uzaktan eğitimde edindikleri bilgileri yeterli görmüyor ve yüzyüze eğitime geçildiğinde performans kaygısı yaşıyor olabilirler.
Pandemiye yönelik alınan tedbirleri, çevrelerindeki kişilerin dikkat etmediklerini düşünerek kendi sağlıkları ile ilgili endişe duyabilirler, aile bireylerine hastalık taşıyacaklarına dair endişe duyabilirler. Uzun süre arkadaş çevresinden uzak kaldıkları için uyum sağlama konusunda kaygılanabilirler. Elbette liste artırılabilir ortak, benzer kaygılar üzerinde yoğunlaşsak da her bireyin duygu-düşünce dünyası farklı olduğu için burada saymadığımız kaygılardan farklı kaygıları da yaşıyor olabilirler. Peki bu süreci nasıl yönetebiliriz, çocuklarımızı okula nasıl hazırlayabiliriz?
Pek çok duyguda olduğu gibi kaygı da bulaşıcıdır dolayısıyla çocuğunuzun endişelerinize şahit olmasına izin vermeyin onların duyabileceği şekilde endişelerinizi paylaşmayın. Ancak onun sizinle iletişime geçmesi ve kaygılarını paylaşabilmesi için yakın iletişim kurmaya çalışın. Çocuğunuzu endişelendiren durumların neler olduğunu sorun ve kaygılarını dile getirmesini sağlayın. Örneğin ‘Okullar açılıyor nasıl hissediyorsun kendini’ pandemi sürecinin belirsizliğinden dolayı eğitimle ilgili olabilecek değişikliklere karşı hazırlıklı olması gerektiğini anlatın. Beklenmedik olaylar karşısında problem çözme becerilerini geliştirmelerine destek olmak amacıyla endişelerinin normal hatta endişelenmenin de normal bir durum olduğunu anlatın. Pandemi boyunca hiç okula gitmemiş ve sosyalleşme ihtiyacını teknoloji ile gidermiş olan ergenlere karşı daha anlayışlı yaklaşmak gerekir. Mart ayından beri evde kalmak ergenleri duygusal açıdan olumsuz etkilemiş olabilir tabi bu süreçte teknoloji sayesinde pek çok sanal arkadaşlıklar kurdular onlara belirli zamanlar da sanal dünyada kurdukları arkadaşları ile vakit geçirmelerine fırsat verilmelidir.
Çocuğunuzla kaygılarını paylaşıp konuşmanıza rağmen psikosomatik dediğimiz karın ağrısı, baş ağrısı vs gibi aynı zamanda ağlama, korkma, yoğun endişe duyma, yeme problemleri gözlemliyorsanız bir uzmandan yardım almaya çekinmeyin.
Pandemiye rağmen gerekli önlemleri aldıktan sonra günlük rutinlerinizi bozmadan hayata devam etmeye gayret edin. Kendi kaygılarınızı çocuğunuzla paylaşmayın. Ne kadar kaygılısınız? Kaygılarınızla baş etme konusunda kendinizi yeterli hissediyor musunuz? Yeterli hissetmediğiniz konularda yardım talep edebilir misiniz? Duygularınızın ve tepkilerinizin farkında olabilmek ve kendinizi objektif değerlendirebilmek adına sorulara cevaplayınız lütfen.
Unutmayın ki problemli çocuk yoktur problem çözme konusunda yeterli olmayan anne baba vardır. Çocuğunuzun yanında kontrolsüz şekilde konuşmalar yapmaktan kaçının. Kaygı doğal ve olması gereken bir duygudur hiç kaygı duymamak da normal değildir. Ancak çocuğunuzun değişen koşullara uyum sağlaması sizin tutumunuza ve olaylar karşısında ki yaklaşımınıza bağlıdır.
Yeni eğitim öğretim yılı hepimize hayırlı olsun Sevgilerimle…