YAKINLIK
Yakınlık hissinin temelinde güven duygusu vardır. Ve güven duygusu ikili ilişkilerde en önemli bağı oluşturur.
Güvenli yakınlığın hissini yaşamadığınızdan size zarar veren ilişkilerin içinde olabilirsiniz ve zamanla zarar veren ilişkileri normalleştirmeye başlarsınız.
Bir ilişkide kalpten sevgi, şefkat, minnettarlık ve yakınlık hissini yaşamıyorsanız sıcaklık hissetmezsiniz. Pema Chödrön sıcaklığı şöyle tanımlamış, sevgi, şefkat, şükran, duyarlılık.
Bu şu demektir bir diğeri ile birlikte olduğunuzda tüm kuşandığınız zırhlarınızı çıkarıp en doğal en saf halinizle sadece onunla olmanın keyfine varabilmektir. Eğer karşınızdaki kişiden hiç bir şey gizlemenize, saklamanıza gerek kalmaz ,sadece yakınlığı ve gevşemiş olmanın verdiği huzuru yaşarsanız en saf haliyle onunla olmanın, ilişkide kalmanın tadını çıkarabilirsiniz.
Karşımızdakinin bizi olduğumuz gibi kabul etmesi ve yakınlık hissi kişiye inanılmaz bir güç verir. Olduğun gibi olabilme, kalabilme, yakınlığı hissedebilme, bir soruna birlikte çözüm bulabilme birbirinizin varlığına şükredebilme sebebi olabilir.
Bu yakınlığı hissetmeye başladığınızda karşımızdakine de bunu hissettirirsiniz. Hissettiğinizi ve yaşadığınızı, yaşatmaya başlarsınız ve muazzam bir döngünün içindesinizdir.
Aslında bu çok doğal bir tavır, etki ve tepki. Etki- tepki sadece davranışlarda olmaz duygusal süreçlerimizde de benzer şeyler yaşarız. Bir diğerinin bize karşı saf yakınlık hissini hissedebiliyorsak, bizde doğal olarak içtenliğimizi hissettirmeye çalışırız.
Birine karşı içten sıcaklık ve yakınlık hissederseniz tüm savunmalarınız yerle bir olur. Nasıl keyifli bir duygu, tüm savunmalarını, ben haklıyım veya sen haksız cümlelerini bir kenara bırakıp tüm içtenliğinle var olabilmenin tadını çıkarmak…
Bunu yaşayabilmek için önce ben yani kendim ne kadar içtenim, kendime özüme ne kadar yakınım? öncelikle bu soruya içten cevap verebilmemiz gerekir. Kendine, özüne karşı sıcak olamadığında bir diğerine nasıl sıcak olabilirsin?
Karşınızdakini değiştirme fikrinden vazgeçip önceliğinize kendinizi alın ve kendinizi değiştirin kendi samimiyetinizi sorgulayın kendi yakınlığınıza cevap verin.
Yıllardır birlikte yaşadığınız kendinize karşı içten ve yakın olmayı seçin sonra diğeri, diğerleri işte o zaman her şey değişir ilişkilerde sürdürülebilir olur.
Hep söylüyorum, herkes bir diğerini çok seviyor, herkes bir diğerine çok yakın, bir diğeri veya diğerlerine çok samimi gerçekten öyle mi? Gerçekten böyle miyiz?
Saf yakınlığı, içtenliği, sıcaklığı hissedebildiğiniz birlikteliklerde, varlığına şükredebildiğiniz ilişkiler içinde olmanızı dilerim.