YENİ BAŞLANGIÇLAR
Siz de benim gibi doğum gününüzü kutlamayı sevenlerden misiniz? Her doğum günümde hayatımı gözden geçiririm.
Bir yılda neler değişti , ne öğrendim, 365 günün hakkını verebildim mi, hakkı neydi? Bile isteye birini üzdüm mü, kalp kırdım mı? Yapmam gereken konularda elimden geleni yaptım mı? Yeri geldiğinde umursamamayı, boş vermeyi, yok saymayı becerebildim mi?
Annelik, evlatlık, arkadaşlık, kardeşlik ve daha pek çok rollerimi düşünür, zihnimde cevaplar vermeye çalışırım. Yıllardır cevabını bulamadığım tek soru bu kadar kötü insana gerek var mı? Hz. Mevlana’nın çağlar ötesinden, günümüze ulaşan önemli miraslarından biri olan, “Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol”yedi öğüdünden birinde de iyiliğe vurgu yapmıyor mu? veya
“Hoşgörülükte deniz gibi ol” sözünde de öyle eğer hala okumadıysan veya okudun ve hatırlamıyorsan lütfen 7 öğüdü tekrar oku.
Oğuz Atay’ın ‘Tutunamayanlar’daki, “insan başkalarındaki kötülüğü görerek iyi olmaz” dediği gibi kötüyü görmemek de iyiliktir. Doğum günümde ve bundan sonraki hayatımda kötülüğü görmeyen insanların olduğu bir gurup da olmak istiyorum hatta diliyorum.
“Öteki”ni anlamak elbette zor ve insanlar birbirinden çok farklı ancak bu farklılıkların içinde “öteki”nin var oluşunu bilmek, ne hissettiğini, ne yaşadığını, düşünceleri vs vs yani var oluşuna saygı duyabilmek hiç kolay değil, gayret gerektirir. Sözde herkes karşısındakine saygılı…
Herkes bir başkasının, eksiğinde, açığında, yanlışında işte buna bir cevap bulamıyorum. Aslında hayatta pek çok olumsuz durum varken ve hayatın kendisi problemlerle dolu iken doğum günü kutlamanın yeni yaşına umutla başlamanın temennisidir. Bildiğimiz kesin bir doğru var o da ölüm gerçekliği. İnsanın en büyük gerçeği ve kaçamadığı gerçeği ölüm. Bu kesin bilgiye rağmen hiç ölmeyeceğimizi düşünmek, hiç ölmeyecekmiş gibi, üzmek, kırmak, yıpratmak, kötü olmaya devam etmek sence de garip değil mi?
Herkes herkesin iyiliğini isterken yaşantıda, kötülüklere seyirci kalmak, sadece dilde “iyilik” kelimesini kullanıp kalbine dahil etmemiş olmamaları da durumun diğer bir ironik tarafı. Bir de her duyduğumda tebessüm ettiğim bir kelime “aslında özünde iyi” kimse dünyaya kötülükle gelmiyor zaten herkes özünde iyi, çünkü yaradan güzel, yaradan iyi…
Her yaşımda daha iyi olabilmek, güzel anılar biriktirebilmek, kalıcı izler bırakabilmek için temennilerde bulurum ve tavsiye ederim. Başkasının kötülüğünü görerek sen de iyi olamazsın. Görmek, bakmak bunlar senin açından olan şeyler sen ne kadar iyi bakarsan karşındaki de o kadar iyidir.
İyilikleri görebildiğiniz bir hafta dilerim. Sevgilerimle…