KALİTELİ YAŞAM

Ne kadar çok parçaya bölünüyoruz yaşamak isterken, anne-baba kimliğimiz, görevlerimiz, sorumluluklarımız, gelecekle ilgili hayallerimiz, bu günü yaşamamızı engelliyor. Oysa zamanı yaşamak için bunların hiç biri engel olmadığı halde zaman öyle hızlı akıyor ki ruhlarımız zamana yetişmekte zorlanıyor, rollerimiz hayatı bir yük gibi hissettiriyor. Sosyal medyadaki hikayeleri izler gibi akış içinde hayatımızı fark etmeden izleyip bir sonraki hep bir sonraki hikayemize bakıyoruz. Hayatımızın hikayesini izlerken zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile değiliz.

Ne kendimize, ne çocuklarımıza ne de sevdiklerimize zaman ayırabilir olduk. Çocuklarımız büyüyor bizler yaş alıyorken keyifli anılar biriktirmek için artık neredeyse özel zamanlar yaratmamız gerekiyor. Aslında tam da bunu tanımlamak için “kaliteli zaman” ifadesi kullanılır. Çok zaman geçirmek değil geçirdiğin zamanın keyifli anlardan oluşması kıymetlidir. O keyifli anları anımsamak için fotoğraflara baktığımızda zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğine şaşırıyoruz.Çocuklarımızın nasıl büyüdüğünü fotoğraflarda kalan anlarla anımsıyoruz.

Arthur Sells der ki:

”Gün boyunca meşguldüm; oynamamızı istediğin küçük oyunları seninle oynamaya zamanım olmadı. Sana pek zaman ayıramadım. Elbiselerini yıkar, dikiş diker, yemek yapardım, ama resimli kitabını getirip yaşadığın zevki benimle paylaşmak istediğinde ‘daha sonra oğlum’ derdim. Uyuduktan sonra üstünü örter, dualarını duyar, ışığı kapatır ve parmaklarımın ucuna basa basa kapıya yönelirdim. Keşke bir dakika daha kalsaydım. Çünkü yaşam kısa, yıllar hızla akıp gidiyor; küçük bir çocuk çok hızlı büyüyor. Değerli sırlarını tuttuğunuz küçük çocuğunuz artık yanınızda değil. Artık resimli kitaplar ortadan kalktı, oynanacak oyun yok. Bunların hepsi geride kaldı. Bir zamanlar meşgul olan ellerim hala yerinde; günler boş ve uzun. Keşke geri dönüp benden istediğin o küçük şeyleri yapabilme fırsatım olsaydı…”

Eminim bir çocuğu oyun oynarken izlemişsinizdir. Sadece o anda olur dünyada olup bitenden habersizdir oyunu yaşar.

Yaşadığın her anın tekrarının olmadığını bilerek yaşayabilmek, anda kalabilmek, an’ın tadını çıkarabilmek yaşama sanatıdır. Aslında hayatı oyun oynayan bir çocuk gibi hem fiziken hem de ruhen anda kalarak şu an hissettiğin her ne ise onu yaşamak her anı kaliteli yaşatmaktır.

Hayat anlardan oluşur. O anlarda vazgeçilmezlerimizdir.

Rollerimiz, sorumluluklarımız kaliteli yaşamaya asla engel değil. Hiç bir şey yapmadan da hayatı anlamlı yaşayamazsın zaten kendine nefes alma zamanları yaratabilirsin. Çocuklarınla olduğunda çok zamana ihtiyacın yok seninle olan zamanı sadece o anda olarak yaşayabilirsin. Küçük anların kıymetini bilerek yaşamalısın. Yaşadığın hiç bir an’ın tekrarının olmadığını aklından çıkarma. Hayat sana sunulmuş bir armağan ve bir çocuğun oyun oynadığı gibi yaşa hayatını, basit ve içinde olarak….

Kaliteli zamanlar yaşadığın keyifli bir hafta dilerim.